Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeni Bir “İstihdam Seferberliği” Başlattı!

Yeni bir istihdam seferberliği başlatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Süratle eleman alımlarını başlatarak mart döneminde işsizliği gümbür gümbür aşağı çekmemiz lazım” dedi. Erdoğan faizlerin hâlâ yüksek olduğunu belirterek finans sektörünü insafa davet etti. Detaylar haberimizde..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve 11 bakanın da katıldığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Ekonomi Şurası’nda yeni bir “istihdam seferberliği” başlattı.

TOBB’un organize ettiği Türkiye Ekonomi Şurası, M. Rifat Hisarcıklıoğlu’un ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Mehmet Şimşek ve Nurettin Canikli, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın katılımıyla TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleştirildi.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, PKK ve DAEŞ gibi terör örgütlerinden sonra FETÖ'nün "hain" darbe girişiminin de ülkeye pek çok sıkıntı yaşattığını dile getirirken, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve milletimizin basiretli duruşuyla bunların hepsini aşacak güce ve azme sahip olduğumuzu gösterdik." diye konuştu.

Artık 2017'ye baktıklarına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, yaşanan tüm çalkantılara rağmen özel sektörün son bir yılda 155 milyar liralık makine ve teçhizat yatırımı yaptığını, 141 milyar dolarlık mal ihracatı gerçekleştirdiğini, turizm, denizcilik ve müteahhitlik sektörlerinde 38 milyar dolarlık döviz geliri elde edildiğini kaydetti.

"Vergi İndirimleri İsabetli Bir Adım Oldu"

Yaşanan olumlu gelişmelere rağmen sıkıntılar da bulunduğunun altını çizen  M. Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye ekonomisinin yüzde 80'i iç tüketimden kaynaklanıyor. Dünya ekonomisi ve küresel ticaret uzun bir süredir yavaşlamış durumda. Böyle bir ortamda iç piyasamızı canlı tutmak daha önemli hale geldi. Unutmayalım ki ekonomi bileşik kaplar gibidir. İstihdam için üretim, üretim için de iç tüketim şart. İleride daha büyük atılımlar yapabilmek için bugün eldekini muhafaza etme zamanıdır. Şimdi iç piyasayı canlı tutma zamanıdır. Hükümetimizin beyaz eşya, mobilya ve konut sektörlerindeki vergi indirimleri bu açıdan isabetli bir adım olmuştur."

Hisarcıklıoğlu, döviz kurlarında yaşanan hızlı yükselmenin firmalarda ve piyasada sıkıntılara neden olduğunun altını çizerek, "Kredi faizlerinin makul seviyelere inmesi beklenirken Merkez Bankasının likiditeyi kısması ve faizleri yükseltmesi üzerimizdeki yükü de artırdı." değerlendirmesinde bulundu.

İçeride ve dışarıda zorluklar yaşandığı bir dönemde özel sektör olarak devleti yanlarında görmek istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şuraya katılımının bürokrasinin çarklarını işletmek ve özel sektörün sürdürdüğü mücadelenin önemini göstermek açısından önemli olduğunu vurguladı.

Ekonomiye odaklanılması ve reform ateşinin yeniden canlandırılması gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Yapısal reformlara ve küresel rekabette bizi öne çıkaracak yeni adımlara ihtiyacımız var. Zira önce Brexit sonra yeni ABD Başkanıyla birlikte dünyada ticaret yatırım ve fon akışı yavaşlıyor. Dışarısı kötüleşirken içeride safları sıklaştırmalıyız. Reform ateşi parlasın ki masa başından ahkam kesen reyting şirketleri de mahcup olsun utansınlar." diye konuştu.

Türkiye'nin Geleceğine En Az Artı Bir İstihdam

Son dönemde Hükümetin istihdamı, ticareti ve sanayiyi destekleme yönünde yeni adımlar attığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bu kapsamda vergisini düzenli ödeyenlere yönelik vergi indiriminin de gündemde olduğunu ifade etti. İş dünyasının moralini ve şevkini artıran tüm bu desteklerin ekonomiye ve yatırımlara yeniden ivme kazandıracağına inandığının altını çizen  M. Rifat Hisarcıklıoğlu, bu anlamda TOBB olarak son dönemde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Türkiye'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında nasıl milli bir mücadeleye giriştiyse özel sektörün de 2017'de istihdam yarışı yapması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, özel sektör temsilcilerine "Türkiye'nin geleceğine en az artı bir istihdam sağlamaları" çağrısında bulundu.

Güven ve İstikrar Vurgusu

Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği tüm kazanımların temelinde güven ve istikrar yattığını anlatan Hisarcıklıoğlu, güven ve istikrar olmadığında nasıl krizler yaşandığının görüldüğünü söyledi.

İş dünyası olarak güven ve istikrarın kıymetini iyi bildiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, "15 Temmuz'da gücünü sandıktan, yetkisini milletten almayan bir idareyi kabul etmeyeceğimizi gösterdik. İstikrara ve demokrasiye sahip çıktık. Önümüzdeki yeni dönemde de bu güveni ve istikrarı muhafaza etmeliyiz. Sandığa güven ve istikrar için gitmeliyiz. Bizlere düşen görev de Türkiye'yi yeniden geleceğe bakan coşkulu bir ülke haline getirmektir." ifadesini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, terör örgütlerini kullanarak saldıran odakların Türkiye ekonomisini zor duruma düşürmek istediklerine de işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Buradan çok açık söylüyorum. Ne yaparsanız yapın, nasıl saldırırsanız saldırın asla başaramayacaksınız. Biz bir oldukça, el ele omuz omuza verdikçe bizi yenemeyeceksiniz. Siz her saldırdığınızda Türk iş dünyası olarak ülkemizin geleceği için daha çok çalışacak ve üreteceğiz. Devletimizin yanında milletimizin emrinde olacağız."

TOBB Ekonomi Şurası'nda iş dünyasına seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hep beraber gecikmeden süratle adımı atıp, eleman alımlarını başlatarak mart sonuna kadar ciddi bir dönüşümü yakalamalıyız. Yeni bir istihdam seferberliği başlatıyoruz. Bizim ne yapıp edip, Mart dönemi içerisinde oranı gümbür gümbür aşağı çekmemiz lazım" dedi.

Bugüne kadar ekonomiyle ilgili atılan ve atılacak olan her adımın işadamları ile iştişare edildikten sonra atıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine söyle devam etti "Bugün de böyle bir istişare amacıyla biraraya geldik. Bizim değerler sistemimizde istişarenin çok farklı ve müstesna bir yeri vardır. Sizlerin ülkemize, şehirlerimize ve sektörlerimize ilişkin görüşleri bizim için daima kıymetli olmuştur. Bugün de 30 temsilcimizi burada dinleyeceğiz. Kendileriyle bu konuları istişare etme fırsatı bulacağız. Bugün ve bundan sonra yapacağımız işbirliği 2023 hedefleri doğrultusunda yürüyüşümüzü hızlandırmış olacak.

Sizlerden FETÖ ihanet çetesinin temizlenmesi konusunda özellikle bekliyorum. Sadece kendiniz için değil ülkeniz, milletiniz, özellikle de gelecek nesiller için yürütülen mücadeleye destek vermeniz şarttır. Artık şu gerçeği 80 milyon vatandaşımızın tamamının gördüğüne inanıyorum. Türkiye tarihinin en kritik mücadelelerinden birini veriyor. Biz buna yeni istiklal mücadelesi diyoruz. Bugün yaşadıklarımızı ancak Çanakkale ve Kurtuluş Savaşımızla mukayese edebiliriz. Sınırlarımızdan ekonomimize, huzurumuzdan refahımıza kadar her alanda yoğun bir saldırı altındayız. Bir terör koridoru inşa edilmeye çalışılıyor. Bunun için tüm terör örgütleri kullanılıyor ve ülkemizde eyleme yönlendiriliyor. DEAŞ'ın ülkemizde yaptığı ve yapmaya çalıştığı eylemlerinin akıl ve mantıkla izah edilebilecek bir tarafı yoktur.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından "Çalışma arkadaşlarımızın hepsi hapiste" diye serzenişte bulunanların niyetleri gayet açık. Ülkemize yapılan saldırıların tamamı ekonomiyle yürütülmüştür. Ben buna ekonomik terör diyorum. Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili attıkları adımların altında ne yatıyor? Ekonomik terörle bu terörü estirmek suretiyle "acaba biz Türkiye'yi nasıl ürkütürüz?" gayreti içerisindeler. İstedikleri neticeyi aldılar mı, alamadılar. İddiayla söylüyorum, alamayacaklar. Dünyadaki kredi derecelendirme kuruluşlarının iradesi bu topluluğun iradesinin üstünde değildir olamayacaktır. Yeter ki biz dik duralım, sağlam duralım.

Bu kaderi siz belirleyeceksiniz. Ve şunu da bilin, bu kaderin üstünde bir kader vardır. Biz buna inanırız. Bazı çevrelerin bu koroya katıldıklarını görüyoruz. Sırf kaptanı sevmedikleri için geminin dibini delmeye, dümenini de devirmeye çalışanlara destek veriyorlar. Hamdolsun milletimiz tüm bu oyunları görüyor. Ben rabia diyorum: Tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak var diyorum. Biz bunun etrafında bütünleştik. Biz 80 milyonu sevdik, seviyoruz. Biz yürüyen cesetler değiliz. Biz ruh dünyasında bütünleşmiş, yaradılanı yaradandan ötürü sevmiş bir milletiz.

Biz bayrağımızın üstünde bir bayrak tanımıyoruz. Eş bir bayrak tanımıyoruz. Bizler bayrağımızın karşısına dikilenlerin karşısında olmak için bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'evet' demek için bu yola çıktık. Az önce sayın Başbakanın ifade ettiği gibi "Kandil'dekilerle omuz omuza verenlere" karşı bu adım atılmıştır. Ben onun için bu yolculuğu kutlu yolculuk olarak telakki ediyorum, inanıyorum ki benim milletim evet demek suretiyle bu yolculuğu onaylayacaktır.

Gövdesini 15 Temmuz'da tanklara siper eden, evlatlarını toprağa veren bu millet için ne yapsak azdır. Ben 15 Temmuz gecesi o bedenini ortaya koyanları İstiklal Marşımızı en iyi hazmetmiş olanlar olarak görüyorum. O gece tankın altında gençlerimiz var mıydı? Vardı. Kadınımız vardı. Paramparça oldular ve vardılar. Yaşlısı vardı. Bu milletin bileği bükülmez Allah'ın izniyle. Burada bu salonda sizlerle birlikte 80 milyon kahramana karşı borcumuzu ödeyebilmemiz için önümüzde bir fırsat var. Bu fırsat az önce sayın Başkanım da ifade etti, istihdamı arttırarak son dönemde yeniden işsizliğin önüne geçmek. Bunu biz sizlerle başaracağız. Hep beraber başaracağız." dedi

‘En Az Artı Bir’ Çalışanla İşsizliği Aşağı Çekelim

Yeni bir istihdam seferberliği başlatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan  “Madem fevkalade bir durumla karşı karşıyayız, o halde yeniden kolları sıvama zamanı. TOBB’un tüm üyeleri nezdinde yeni bir istihdam seferberliği başlatıyoruz. Bizim ne yapıp yapıp şu mart dönemi içinde işsizlikte oranı gümbür gümbür aşağı çekmemiz lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şura'da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ile istihdamda, “en az artı 1” pazarlığı yaptı.

Erdoğan konuşmasında "İçimizde öyle girişimcilerimiz var ki, onlar 1 tane istihdamla olmaması lazım. Bak sayın Konukoğlu ne diyor, "Herkes gücüne göre alması lazım" diyor. Ben "En az 1" derken, dar kapasiteli için 1-2 tane alabilir. Ama yanında yüzlerce çalıştıran girişimci kardeşim herhalde 1-2 tane almaz. Sayın Konukoğlu "en az yüzde 5" diyor. Şu anda Konukoğlu grubunda kaç kişi çalışıyor. 20 bin kabul etmiş olsak. Demek ki, hesap kolay olsun diye söylüyorum. 20 bin olsa bin yapar. Şu anda bu işin öyle bir bereketi var ki. Konukoğlu kapıyı böyle açınca herhalde Kale Grubu da gelecektir. Koç Grubu herhalde burada boş duymayacak. Binlerce, onbinlerce insan çalıştığına göre. Buradan çağrıyı, daveti yaptık. Bizim ne yapıp, yapıp Mart dönemi içerisinde işsizlikte oranı gümbür gümbür gümbür aşağı çekmemiz lazım. O zaman o derecelendirme kuruluşları var ya, ne gerekçeler yazmışlar okudunuz değil mi? Türkiye'de anaysaa oylamasından sana ne! Sen kimsin? Türkiye'de anayasa oylaması yapılacak, yapılmayacak sana ne?" sözlerine yer verdi.

"Siz Bizi Yönetemezsiniz!"

Davos'ta katıldığı son toplatıda IMF yetkilisine "Siz bizi yönetmezsiniz" dediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşma içeriğinden kısaca şu sözlerle bahsetti "IMF ilgili Davos'ta konuşuyoruz. Benim Davos'a katıldığım son toplantıda. Dedim ki, bizi borçlandırdınız. Biz bu borcu ödeyeceğiz. Ama siz bizi yönetmeyeceksiniz. Eğer bizi yönetmeye kalkarsanız, kusura bakma, o zaman ben buraya niye geldim. Ben bu ülkenin Başbakanıyım. Paranı alıyorsun. O gün bugün işi bitirdik. 15,5 milyar doları sıfırladık. Böyle geldik, böyle gidiyoruz. Şimdi inşallah şu işsizlik sarmalını hep beraber elele vermek suretiyle Türkiye'deki tüm girişimcilerim inşallah bu işi çözeceğiz, halledeceğiz."

Milli Bir Seferberlik İlanı

Bunu bir milli bir seferberlik ilanı olarak telakki ettiğini belirten Erdoğan, "Temennimiz süratle eleman alımlarını başlatıp Mart ayına kadar Türkiye değişimi, dönüşümü yapmış olsun. Bunu bir milli bir seferberlik ilanı olarak telakki ediyorum. Bu seferberliğin aktörü olarak sizleri görüyorum, şimdiden kutluyorum. İş dünyası ve devlet olarak elele verdiğimizde bu meselenin üstesinden geleceğine inanıyorum. Bu işin zorla, ite kaka olmayacağını, gönülden gelerek yapılması gerektiğine inanıyorum. Aksi takdirde devlet hangi imkanları sağlarsa sağlasın istediğimiz neticeye ulaşamayız." dedi.

"81 İl Valisiinin Bu İşi Takip Etmesi Gerekiyor"

Erdoğan sözlerine söyle devam etti: "Ülkeye ve millete hizmete bir aşk işidir. Yüreğinde halka hizmet, hakka hizmettir duygusu taşımayanın, kalbi bu aşkla çarpmayanın vay haline. Yunus Emre böylelerini cesede benzetiyor. Ben burada aşk sahibi başkanlarımızı görüyorum. Sizlerin beni de milletimizi de mahçup etmeyeceğinize inayorum. Şu anda burada temsili olarak bazı valilerimiz var. 81 ilin valisinin de bu işin takipçisi olması gerektiğini buradan duyurmak istiyorum."

"Avrupa'da İstihdam Azalırken Biz de 6,5 Milyon Arttı"

2003-2015 yılları arasındaki ortalama büyümemiz yüzde 5,9 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2009 yılındaki küçülmenin sebebi aslında biz değiliz. Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel finans krizi Türkiye'yi teğet geçerken böyle bir hasara yol açmıştır. Avrupa'daki istihdamda 6 milyon azalma oldu. Buna karşılık ülkemizde o tarihten 2016 Ekim ayına kadar 6,5 milyonun üzerine ilave istihdam ortaya çıktı. İş gücümüz 20 milyon 604 binden 27 milyon 267 bine yükseldi. Ülkemizde işsizlik rakamlarının artmasının sebebi istihdamda azalma yaşanıyor olması değildir. Nüfusumuzda genç oranının yüksekliği ve kadınlarımızın iş gücüne katılımın artmasıdır." dedi.

Son dönemde yaşanılan gelişmelerin turizm ve ihracat sektörünü olumsuz etkilediğini belirten Erdoğan, "2009'daki düzeyli bir sıkıntı beklenmiyorsa açıklanan rakamların istihdam artışında biraz daha düşüşe isabet etmesi muhtemeldir. Bunun için hükümetimiz çok ciddi tedbirler alıyor. Teşvik paketleri açıklanıyor. Turizmcilerin 8 milyon yeni turist hedefiyle düzenledikleri kampanyanın açılışını yaptık. Nefes kredisiyle reel sektöre toplamda 5 milyar liralık düşük maliyetli kredi desteği sağladık. Bankaların yüzde 15'le nazlanarak kredi bahşettikleri ortamda siz yüzde 9,9 kredi imkanı sağlayarak KOBİ'lere yeni bir cansuyu verdiniz. Bu kampanyadan ötürü ben sizleri tebrik ediyorum." dedi.

"Her İlin İstihdam Şampiyonlarını Ödüllendireceğiz"

Erdoğan, "2011'e yıllık 1 milyon 400 bin ilave istihdamla rekor bir artışı hep birlikte yakaladık. Madem fevkalade bir durumla şu anda karşı karşıyayız. Öyleyse yeniden kolları sıvama zamanı. Bugün TOBB'un tüm üyeleri nezdinde yeni bir istihdam seferberliği başlatıyoruz. Bu defa 2010-2011 rekorlarını da kıracak bir sonuç elde edeceğiz. Ben buna inanıyorum. Yıl sonunda her ilin her sektörün istihdam şampiyonlarını da inşallah ödüllendireceğiz." dedi.

Belediyelerde İstihdam Kampanyasına Katkı Verecek

Valilere çağrı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan belediyeleri de unutmayarak; "İstihdam seferberliğine mümkün olan en iyi neticeyi almak üzere bütün illerimiz katılacaktır. Aynı zamanda belediyelerimizin de bu istihdamda yer almasının çok çok önemli olduğunu, onların da buna katkıda bulunmasının gereğini de özellikle ifade etmek istiyorum. Koordinasyon ve izlemeyi de hükümetimiz valilerimiz aracılığıyla yapacaklardır." dedi.

"Banka Patronlarını İnsafa Davet Ediyorum"

Faiz politikalarından şikayetçi olduğunu belirten Erdoğan bankaların patronlarına da seslenerek, "Bu toplantımıza konsey başkanlarımızdan, oda, borsa başkanlarımızdan, sektör temsilcisi başkanlarımızdan, organize sanayi bölgesi başkanlarımızın görüşlerini alarak devam edeceğiz. Sayın Başbakanımız burada, ekonomi ile ilgili bakanlarımız burada. Bazı mahfillerde bu değerlendirmeler de yapılıyor. Ülkemin faiz politikasından şikayetçiyim. Bu faiz politikasıyla ülkem kalkınmaz. Bu faiz politikası aslında bir sömürü aracıdır bunu da özellikle söylemek istiyorum. Zira girişimci atacağı adımları neyle atacak? Alacağı düşük faizli krediyle atacak. Kalkıp Merkez Bankası'nın ilan ettiği faiz oranını ikiye katlayarak kredi vermeye yönelirsen, yüzde 15-16-17'yle bu ülkede bir yere varamza. Finans sektörlerinin patronlarını insafa davet ediyorum. Kararlı bir şekilde bu adımı atmaya mecburuz.

Enflasyon neticedir, faiz sebeptir. Faizle enflasyon orantılıdır. Güvendiğimiz, inandığımız birçok mahfil aynı yanlışı yapıyor. Faizin sömürüsü altında çöken birçok firma var." dedi.

Doğu ve Güneydoğu’ya Yatırım Çağrısı Geldi

Başbakan Binali Yıldırım ise toplantıda işadamlarına Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapın çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Türkiye ekonomisi son 15 yılda Türkiye’nin büyümesiyle beraber adeta bir destan yazdı. 2016’nın son aylarında dünyadaki belirsizlikle beraber yaşanan kurdaki dalgalanmayla, yine dış ekonomik lobiler Türkiye ekonomisi üzerinde birtakım oyunlar oynamak için hareket geçtiler. Biz ekonomimize, milletimize, işadamlarımıza güveniyoruz. 2017 Türk ekonomisinin tekrar şaha kalkacağı yıl olacak. TOBB’da 1.5 milyon üye var. Her üye bir kişi istihdam etse 1.5 milyon yeni iş anlamına geliyor. 1.5 milyon çalışan için bir yılda 12 milyarlık bir kaynağı biz hükümet olarak karşılıyoruz. İşlerinizin bir kısmını Doğu veya Güneydoğu’ya kaydırmanızı istiyorum.”

Yazar Emine Cin Ertaş Hakkında

Sinop Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu Emine Cin Ertaş, İstanbul Ticaret Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nde "Geri dönüşüm ekonomisi" üzerine tezli yüksek lisans yaptı. Ocak 2014 ile Ocak 2020 tarihleri arasında Girişim Haber'de Baş Editörlük yaptı. Ertaş, Şubat 2020'den bu yana Beykent Üniversitesi'nde Lojistik Bölümü Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor