Girişimciler Sıkı Tutunun! Dramatik Dönüşümler Çağındayız!

Dünün en popüler anlayışlarından biri olan Japon Kaizen anlayışı çoktan eskici raflarındaki yerini aldı bile. Kademeli yavaş iyileşmeyi öngören Kaizen, hızlı değişim karşısında dayanamadı ve yerini Kakushin anlayışına/yasasına bıraktı. Kakushin, yani “dramatik dönüşümler Anlayışı.” Detaylar

Dünya tarihinde insanoğlunun dört bin yılda yaptığından daha fazlası son on yılda kat edildi. Varın siz önümüzdeki on yılı düşünün.

Daha düne kadar trend olan piyasa yasaları yerle bir olurken yerini bu hıza uygun olanlara bırakıyor.

Dünün en popüler anlayışlarından biri olan Japon Kaizen anlayışı çoktan eskici raflarındaki yerini aldı bile. Kademeli yavaş iyileşmeyi öngören Kaizen, hızlı değişim karşısında dayanamadı ve yerini Kakushin anlayışına/yasasına bıraktı. Kakushin, yani “dramatik dönüşümler Anlayışı.”

Kademeli yavaş iyileşmeyle kimsenin kaybedecek vakti yok çünkü. Artık kimse kademeli işlerle ilgilenemiyor. Değişim o kadar hızlı ki sadece çığır açıcı hamleler ve dramatik sonuçların kalıcı olabileceği gerçeği tüm açıklığı ile ortada.

Kaizenin simgesi Toyota bile “dramatik dönüşümler” fikrinin Japonca karşılığı olan Kakushin anlayışına daha yakın olduğunu açıkladı.

Evet, dramatik dönüşümler çağında yaşıyoruz. Her yıl dünyada 150 Binden fazla ürün raflardaki yerini alıyor ve çok geçmeden -hemen hemen bir yıl içinde- yarısından fazlası piyasadan çekiliyor. İkinci yılda ürünlerin piyasadan çekilme oranı ise % 65’den daha fazla.

Düşünürler göre gelecek 5 yılda, dünyada ki 500 büyük firmanın CEO’larının yarısı olmayacak. CEO olmak neredeyse ateşten gömleği giymek gibi bir şey. Büyük marifet ve geleceği doğru okumayı gerektiriyor.

İstatistiklere göre dünyada;

  • Her gün 2265 yeni iş girişimi olurken yine günde 2131 işletme de faaliyetini durduruyor.
  • Yeni girişimcilerin %60’ı ilk 6 aydan sonra faaliyetlerini durdururken %82’si ise 10’ncu yılını doldurmadan batıyor.

Neden Dramatik Dönüşümler Çağı?

Çünkü piyasalarda tutunabilmek tarihte hiç olmadığı kadar zorlaştı ve internetle birlikte rekabet apayrı bir hal almaya başladı. Kârlar düne göre minimize olmuş durumda ve bir filozofun dediği gibi dünya sıfır kâra doğru gidiyor.

Neden Dramatik Dönüşümler Çağı?

Her dönüşüm sektörlerde sekiz şiddetinde deprem etkisi yaparken var olan sistemleri de yerle bir ediyor. Tıpkı jet motorunun havacılık sektöründeki mevcut yapıları darma duman ettiği veya dijital teknolojinin son on beş yılda onlarca iş kolunu hallaç pamuğu misali savurması gibi.

İnternetin piyasalara yaptıkları ise saymakla bitmez. Çağların en radikal inovasyonu olan internet, sektörleri hiçbir şeyin gizli kalmayacağı şekilde şeffaflaştırırken firmaları bir anda rekabetten düşürmesi ise içten bile değil.

Ayrıca ürün ve /veya hizmette yaptığınız yanlış ve eksikler bir anda deşifre olmanızı sağlayarak sizi anında piyasa otobanının dışına itiveriyor.

Neden Dramatik Dönüşümler Çağı?

Çünkü bu dramatik ve sert dönüşümlere yönelik ülke olarak hiçbir tedbir çalışmamız yok gibi bir şey. Böyle olunca sonuçlarda dramatik oluyor haliyle.

Ülkemizin Kakushin felsefesini özümsemesi ve buna uygun sistemler geliştirmesi kısa vadede mümkün gözükmüyor.

Herkes gerçekten dramatik dönüşümler çağının nereye gideceğini merak ederken bazıları da boş durmuyor ve endüstri de devrimler yapıyor, Almanya gibi. Ülke olarak bu devrimlere nasıl kendimizi yıpranmadan uyarlayacağız gerçekten önemli bir soru.

Firmalar rakiplerini tahlil ettikçe tahlilin sebepleri kayıplara karışır. Kendine çeki düzen verme ve piyasayı paylaşma üzerine kurulan rekabet dramatik dönüşümler çağında yıkıcı ve neredeyse yok edici bir durum kazanmıştır.

Dramatik dönüşümler çağı pazarlamada da farklı mesajlar içermektedir. Malum pazarlama etapları önce kitlesel pazarlama sonra segmentasyonel pazarlama ve oradan niş pazarlamaya ve bugün ise adam adama pazarlamasına geçmiş durumda. Aslında bunun karşılığı Hiper kişiselleşme dediğimiz akımdır ve bu akım dibimize kadar geldi çatmıştır.

Baktığımızda başarılı olan ve hızlı büyüyen girişimler daha çok web tabanlı olanlar ve niş pazarı yakalayanlar. Günümüzün niş ürün pazarlamacısının en büyük hayali İnternet üzerindeki ağlardan siber uzayın bir noktasına benzer ilgilere sahip müşteri gruplarını toparlayabilmesidir. Bu anlamda internet niş pazar yaratmak için bulunmaz bir yer.

Artık yatırımın değil katılımın değeri önemlidir ve firmayı bulunduğu yerden çok uzaklara uçurmaya yeter. Dolayısıyla sizi savunan biri bulursanız ciddi bir marka olursunuz diye bir söz vardır. Hatta denir ki sıkı bir tip olmak istiyorsan yapman gereken şey bir başkasının senden hoşlanmasını sağlamaktır.

Her zaman kastettiğinizden fazlasını söylemeli ve yine her zaman söylediğinizden fazlasını kastetmelisiniz derler. Bizde firmalar için benzer bir uyarlama yapalım ve diyelim ki firmalar her zaman yaptığından fazlasını hedeflemeli ve yine her zaman da hedeflerinden fazlasına odaklanmalı.

Her şeyden önce yani ilk adımınız kendinizi yani ürünüzü ve hizmetiniz satmaktır. İkinci adımınız ise müşteriye olan teklifinize yatırım getirisini yükseltecek bir ilave avantaj yaratmaktadır.

“Hiç bir şey derler mutluluk kadar eskimez.” Artık hızlı eskiyen şey mutluluk değil ürünlerin piyasada ki yaşam süresi. Beş yıl öncesine kadar piyasaya giren bir ürünün yaşam süresi üç yıl iken yani doygunluğa ulaşma süresi üç yıl iken şimdi ise bu süre bir buçuk yıla kadar inmiş durumda. Sonuçta egzersiz yapmayan ve suni şişen sağlıksız bir piyasa ekonomisinden bahsedebiliriz.

Dramatik Dönüşümler Çağı Aynı Zamanda Deneyim Ekonomisi Çağı

Şirketlerin müşterilerine hatırlanmaya değer olgular organize etmek zorunda oldukları bir deneyim ekonomisi denilen yeni bir çağın eşiğindeyiz.

Bundan böyle ne kadar bireyselleştirilseler de sadece ürün ve hizmetleri şaha kaldırmaya çalışmak yeterli olmayacaktır.

Geleceğe hiçbir hazırlık yapmadan geçiş yapmak piyasalarımızı resmi tatile sokmaktan başka bir işe yaramayacak.

Bu anlamda firmalarımızın kuru mamulleri maalesef enkazları olacak.

Bu içeriği 22.260 kişi okudu.
Kategori: İnovasyon
Yazar Salih Keskin Hakkında

Salih Keskin, kreatif düşünce modellerinin üretimi ve inovasyon üzerine iş dünyasında, üniversitelerde ve sivil toplum örgütlerinde eğitimler vermekte, danışmanlık ve araştırmalar yapmaktadır. Halen İstanbul Kültür Üniversitesinde Öğretim Üyeliğine devam etmekte olan yazar aynı zamanda inovasyon konusunda kitaplar ve makaleler yazıyor. Yazar kaleme aldığı inovasyon odaklı yazılarıyla artık Girişim Haber okurlarının da ekranında.

Yorumlar

Hakan Akgül
Hakan Akgül
bir şirket için sıçramalı iyileştirme (kaikaku) ve sürekli küçük iyileştirmeler (kaizen), stratejik ve taktik araçlar olarak "birlikte" vazgeçilmezdir.
Kaizen yaklaşımı rafa kalktı demek "maksadını aşmakla" kalmaz, doğru da olmaz. Bugün üretim dışı hizmet sektörü de, Starbucks dahil küçük iyileştirmelerini Kaizen yaklaşımı ile gerçekleştiriyor.
Kaizen ile küçük iyileştirmeler her zaman devam edecek, global şirketlerin tümünde devam ediyor.
Toyota Kakushin tanımı ya da ismini kullanmaz.Bunun yerine Kaikaku yazarsanız daha doğru olur.
merak edenler olursa, Problem Çözme ve İyileştirme'nin 4 farklı boyutu (içinde Kaikaku/İnovasyon da var) ve içeriğini izah edecek paylaşım/kitap önerisinde bulunabilirim.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor