Türk Telekom’da uzun süre CEO olarak görev yapan Paul Doany, kurumdan ayrıldıktan sonra Türkiye’yi terk etmeyip, IT ve internet alanındaki şirketlere yatırım yaparak ‘girişimci’ kimliği kazandı. Türk gençlerinin iş fikirlerim değerli bulan ve iki yılda 12 şirkete yatırım yapan Paul Doany..
Türk Telekom’da uzun süre CEO olarak görev yapan Paul Doany, kurumdan ayrıldıktan sonra Türkiye’yi terk etmeyip, IT ve internet alanındaki şirketlere yatırım yaparak ‘girişimci’ kimliği kazandı. Türk gençlerinin iş fikirlerim değerli bulan ve iki yılda 12 şirkete yatırım yapan Paul Doany, “Küçük şirketlere yatırun yapıp onları büyütme fikri Türk Telekom’dayken de vardı. Ama artık daha hızlı bir şekilde kendim yatırım yapıyorum” diyor.
Türk Telekom (TT) eski CEO’su Paul Doany, Türkiye’deki fırsatları ve potansiyeli görerek daha önce TT için birçok küçük şirket alarak büyümelerini sağlamıştı. Doany, TT’den ayrılalı iki yıl oldu. Bu süre içinde Türkiye ile bağını kopannayan Doany, bir zamanlar TT için yaptığı küçük şirket satın alma ve büyütme işini şimdi kendi adına yapıyor.
IT ve internet alanında yaptığı yatırımların yanı sıra varlık yönetimi ve enerji gibi sektörlerde de Türkiye’ye yatırım yapan Paul Doany, bugüne kadar toplamda 12 şirket ile ortaklık kurdu. Toplam 12 şirkette 200 çalışan var. Birkaç yıl içinde tüm şirketlerinin 200 milyon dolar üzerinde faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) rakamına ulaşması hedefleniyor. Yatırım yaptığı şirketlerin bazılarının yurtdışına açılmalarına yardımcı olmayı, bazılarını da başka şirketlere satmayı hedefliyor. Paul Doany ile yatırımcı kariyerini ve gelecek planlarını konuştuk.
Türk Telekom’dan 2011 yılında ayrıldıktan sonra Oger Telekom’daki görevinize devam ettiniz. Ancak şimdi yatırımcı olarak tekrar Türkiye’ye döndünüz. Gelecek vaat eden girişimlere yatırım yapma fikriniz daha önce var mıydı, yoksa ayrıldıktan sonra mı doğdu?
Türk Telekom’dan 2011 ortasında ayrıldım ve sonra ilerleyen zamanda Oger Telekom’dan da ayrıldım. O dönemde Türk Telekom ve Oger Telekom’un bu tarz yatırımlar yapması gerektiğini düşünüyordum. Küçük şirketlere yatırım yapılmalıydı. Çünkü küçük şirketlere yatırım yapıp onları büyütmek daha iyi. Büyük şirketleri almak zor. Fiyatlar yüksek ve insanlar şirketleri satmak istemiyor.
Bende bu fikir vardı. Hatırlarsanız ben Türk Telekom’dayken Argela, în-nova, Sobee ve Sebit şirketlerine yatırım yaptık. Ben de benzer yatırımları çoğaltmak ve daha fazla yatırım yapmak istedim. Ama kendi başıma yapmak istedim.
Yani bu sizin stratejinizdi…
Evet, bu benim stratejimdi ve artık yatırım yapmak için kendim karar veriyorum ve yapıyorum. Bir kurula sormama gerek yok. Açıklama yapmama gerek yok. Beklemiyorum, ertelemeden çabukça yatırımları yapabiliyorum.
Şu ana kadar kaç yatırım yaptınız ve bunlar hangi alanlarda oldu?
İki yılda hızlı bir şekilde 12 şirkete yatırım yaptım. Bir şirkette olsaydım bu belki 10 yıl sürerdi. Şirketlerin birçoğu çok ortaklı. Goldem Hom Ventures ilk girişimim oldu. Mehtap Özkan’ın kurduğu ve genel müdür olduğu bu yapıya ben başkan olarak sonradan katıldım. Dört şirketi bünyesinde barındırıyor. Bunlar arasında sosyal ağ platformu Groups, fotoğraf ekleme uygulaması Befunky, e-ticaret ve sosyal alışveriş sitesi Yogurtistan ile oyun motoru şirketi 3D var.
Hissedar olduğum diğer şirketler mobil ödeme sistemi Mobilexpress, uluslararası toptan optimizasyon şirketi Linxa, bulut hizmetleri veren HGS, yazılım şirketi Algorith-mix. Ayrıca yakın zamanda yeni oyun şirketine yatırım yapacağım. Doany&Partners’da yönetici direktör olarak faaliyet gösteriyorum. Melek yatırımcı ve sermaye fonu yanında telekom ve IT şirketlerine danışmanlık hizmeti veriyorum. Sadece bu şirket Dubai bazlı. Diğerlerinin hepsi Türkiye’de. Bunlar ilgi alanlarım olan IT ve internet sektöründeki yatırımlarım.
Bunun dışında farklı olarak hangi yatırımlar var?
Son olarak varlık yönetimi şirketi TurkAsset’i kurduk. Burada başkan yardımcısı pozisyonunda-yım. Varlık yönetim şirketleri bankaların sorunlu alacaklarını satın alıyor. Biz de bu alanda 8-9 şirket olduğunu görerek burada yatırım yapmaya karar verdik.
Diğer ortaklar THY’nin Yönetim Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. Cemal Şanlı, Türk Telekom’un eski hukuk Başkanı Mehmet Kömürcü ile Hüseyin Özdemir, Adil Necipoğlu ve Hüseyin Altaş. Bu şirket ayrıca yazılım şirketi ile destekleniyor. Şimdiden 80 kişilik çalışana ulaştı ve büyüyor.
İzmir’de jeotermal enerji yatırımı yapma düşünceniz de vardı. Orada durum nedir?
Jeotermal enerji aslında bilmediğim bir alan ama potansiyeli olduğunu düşünüyorum. İzmir’de üç yıldır faaliyet gösteren SDS Enerji şirketine olarak ortak oldum. Geliştirilmiş jeotermal sistemi üzerine çalışıyor ve Ar-Ge çalışmaları yapıyor.
Yedi ortağı bulunan şirket ile elde ettiğimiz enerjiyi devlete satmayı planlıyoruz. Ayrıca jeotermal su kullanarak seralar inşa etmek veya termal otel projeleri fırsaüarı da var. 9 lisanstan 19 lisansa çıktık. Aydın, Söke- Germencik, Dikili-Bergama İzmir ve Soma Manisa’da faaliyetleri bulunuyor ama merkez İzmir.
Tüm bu şirketlerde faaliyetleriniz nedir?
Potansiyeli olan küçük şirketleri yurt dışında benim bildiğim t kişilerle tanıştırmak istiyorum, j böylelikle onların dışarıda faaliyet j göstermelerine aracılık ediyorum. Çünkü onların kendi başlanna bunu yapmaları zor. Örneğin, Linxa j şirketi Dubai, Malezya, Bulgaristan, Ürdün, Mısır gibi yerlerde çalışabiliyor. Bunun dışında şirketlerin birbirlerine yardımcı olacak alanlarda faaliyet göstermesine de dikkat ediyorum. Bir e-ticaret şirketi ile mobil ödeme sistemi gibi örneğin. Başkan yardımcısı olduğum SDS Enerji yeni bir teknoloji olan geliştirilmiş jeotermal sistemi üzerine araştırma yapıyor.
Bunun altında destekleyen iki şirket daha bulunuyor. Araştırma ekibine yatırım yapan tek şirketiz bu anlamda. Bu şirketin daha da güçlenmesi için fınans desteği sağlamayı hedefliyoRim. Burada buna odaklanıyorum. Turkasset’de ise bankalarla çalışıyorum.
Yatırım yapacağınız şirketleri nasıl seçiyorsunuz?
Türkiye’de uzun zamandır çalışıyorum ve birçok insanı tanıyorum, insanlara her zaman randevu veriyorum yeni fikirleri dinlemeyi seviyorum. Bazı insanlar fikirlerle geldi. Benim için uygun olanlara yatırım yaptım. Çok iyi şeyler görüyorum. Yatırımlarıma bakarsak farklı alanlarda iyi bir kombinasyon yaptığımı düşünüyorum. Yatırım yaptığım şirketlerdeki çalışanların hepsi benden çok küçük. Gençlerin yeni iş fikirleri yatırıma değer ve bunu değerlendirmek istiyorum.
Genç girişimcilere tavsiyeleriniz neler?
Türkiye’de pazar çok iyi. Yeni bir şirkete başlamak istiyorsanız bu gençken çok kolay. Çünkü böyle bir dönemde risk alma şansınız daha yüksek, işi başaramazsanız bile buradan deneyim elde edip yeni bir işe başlayabilme şansınız var.
Türkiye’de risk almak, Ürdün’de almaktan daha kolay çünkü pazar burada büyük. Ingiltere ve Fransa büyüklüğünde pazar var. O yüzden burada başlayıp yurtdışına gitme şansı yüksek. Bu gerekçeler de benim burada yatırım yapmama neden oldu. Pazar koşullarının birkaç yıl içinde daha iyi olacağını düşünüyorum. Değer artacak, büyüme yükselecek. Türkiye’de fikrin varsa yapabilirsin. Ama ABD gibi ülkelerde her fikir zaten çoktan gerçekleştirilmiş durumda. O yüzden de burada potansiyel yüksek.
Yatırım yaptığınız şirketlerle Türkiye pazarında neler hedefliyorsunuz?
Bu şirketlere büyümeleri için yardımcı olmak istiyorum. Belki bazılan büyük şirketler tarafından satın alınabilir. Biz de bununla birlikte yeni şirketlere yatırım yapabiliriz. Çoğunun uluslararası arenada büyüyeceğini düşünüyorum. Yatırım yaparken önemli olan rakam değil çeşitlilik. Ne başanlıysa o alanda yatırım yapmaya devam ediyoaız, eğer değilse bitiriyoruz. Toplam 12 şirkete bakıldığında İ 200 çalışan bulunuyor. Birkaç yıl içinde şirketlerin 200 milyon doların üzerinde faiz amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) rakamına ulaşması hedefleniyor.
Yeni yatırımlar hangi alanlarda olacak?
IT ve internet alanı temel yatırım yaptığım sektörler. Danışmanlığı telekom sektöründen kopmamak adına yapıyoaım. Ama bu alana yatırım yapmayacağım, danışman olarak devam edeceğim. Enerji tarafında geliştirilmiş jeotermal sisteminde çok fırsat olacağını düşünüyorum.
Bu alanda en ucuz sistemi yapacağız. Birçok alanda enerji sunacağız. Verimli, sağlıklı, doğa dostu ve ucuz maliyetli olacak. Bu açıdan Türkiye, Avrupa’da da fırsat yaratacak. Bu benim için yeni alan. Bu işi yazılım ile genişletmeyi planlıyoruz. Bundan sonuç almak için beş yıl beklememiz gerekiyor.
Doany’den Yönetim Sırları
Geçtiğimiz günlerde Bilgi Üniversitesi’nde yönetim konusunda konuk olarak ders veren Paul Doany, bu konudaki sırlarını şöyle anlatıyor:
- Yönetim stilim diğerlerinden farklı. Çünkü çalışanları anlıyorum. Bu başarılı sonuç almanın şartı.
- Çoğu şirket anlayış göstermiyor, bir iş kötü gittiğinde suçlayacak birini arıyor ve onu cezalandırıyor. Kime sorunu çözmeyi denemiyor. Bu oldukça kötü bir yönetim stili.
- Hatayı yapan kişiyi bulup onu doğru hedefe ulaştırmak için çalıştırmak daha iyi bir yöntem.
- Herkes başarılı olacak değil. Yerini ya da hedefini değiştirebilirsiniz. Eğer olmuyorsa şirketten çıkarabilirsiniz.
- İnsanlara ikinci şans vermek önemli. Ama çalışanlar asla suçlanmamak
- Eğer suçlanacak biri varsa o da CEO’dur. Yönetici bu sorumluğu kendi üstüne almalı.
- Eğer başarı varsa da CEO onu takıma mal etmeli.
- Ama çoğu yönetici ‘Ben yaptım, ben yaptım’ diyor.
Ekonomist dergisinden Gözde Yeniova'nın kaleme aldığı alıntı röportaj haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.