Pandemi İle Değişen Çalışma Hayatımızın Yeni ve Önemli Şifreleri

Pandemi ile beraber yaşamlarımızda ani değişimler meydana geldi. Bu değişimler ülke ekonomilerini de önemli oranda etkiledi. Sektörler olumlu ya da olumsuz anlamda radikal değişimlere gitmeye başladılar.

Sektörler olumlu ya da olumsuz anlamda radikal değişimlere gitmeye başladılar. Düzenli olarak gerçekleştirilen dijital toplantılarla Türkiye'nin en büyük firmalarının liderlerini sanal ortamda bir araya getiren Vizyon 100 platformu Dijital CEO ve Dijital CxO sanal toplantı serileriyle şimdiye kadar yaklaşık 300 üst düzeyi onar kişilik gruplar hâlinde sanal olarak bir araya getirdi.

Platformun kurucu üyesi ve dijital stratejist Bülent Kutlu yeni dönemin şifrelerini anlattı. İşte 10 madde de yeni çalışma hayatı:

Sağlıklı Yaşam

Pandemi sürecinde ortaya çıkan endişeler ve korkular çalışan performanslarını olumsuz yönde etkiledi ve halen etkilemeye devam ediyor. Şirket çalışanları bu zorlu süreçte yaşamdaki önceliklerini değiştirdi ve ilk sıraya sağlıklı yaşamı koydular. Sade yaşamak, az para harcamak, sağlığına dikkat etmek en önemlisi kendini iyi hissetmek çalışanların önceliği haline geldi. Doğal olarak bu durum şirketlerin ana gündem maddesi oldu. Pandemi sonrası dönemde hep birlikte göreceğiz ki sağlıklı yaşam konusunda şirketler çalışanlarını eğitmeye ve bilgilendirmeye çok daha fazla zaman harcayacaklar ve rutine dönüştürecekler.

Hızlı Ticaret Dönemi

Pandemi e-ticareti ve lojistik sektörlerini çok etkiledi. Hiç beklenilmeyen hacimlere ulaştılar. Öyle ki lojistikte tüm dünya ticaretini etkileyen daha öncesinde hiç gündeme gelmeyen konteyner sorunu bile ortaya çıktı. Dünya pandemi ile beraber hızlı ticaret dönemine girdi. Ticaret yaparken ne yapıyorsanız yapın onu hızlı yapın anlayışı hepimizde yer etti. Dolayısıyla bu yeni dönemde perakende sektöründe hızlı olmayan kurumlar hep kaybeden olacaklar. Yani büyük ve güçlü olanlar değil hızlı ve çevik olanlar ayakta kalacak.

Adapte Ol Ya da Geride Kal

Pandemi hepimize adaptasyonun, yeniye ayak uydurmanın ve beklenilmeyen durumlara karşı her zaman hazır olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu pandemi değil kıtlık da olabilirdi. Ya da beklemediğimiz başka bir şey. Önemli olan beklenilmeyen duruma karşı ne kadar hazır olduğumuz ya da yeni durumu nasıl yönetebildiğimiz. Pandemi ile beraber Zoom, BionTech, Getir gibi markalar hayatımıza daha fazla girdi. Bu markaların hepsi yeni duruma hızla adapte olabilen markalar. Dünyada birçok ilaç şirketi var ama koronaya karşı etkili aşı geliştiren sadece belirli sayıda ilaç şirketi var. Daha sonra birçok ilaç şirketi bu aşıları geliştireceklerdir ama dünyanın asıl ihtiyacı olan ve önem verdiği şey tam bu an sonrası değil. Bu ise onları ilerleyen dönemde bir adım hatta birkaç adım öne taşıyacak. Yani hızlı adaptasyon diğerlerinden farklı olmanızın önünü açan en önemli faktör.

Hibrit Çalışma

Artık uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ya da sanal toplantılar hayatımızda. Hibrit çalışmayı son günlerde daha fazla söyler olduk. Bunun önemli bir sebebi o da şudur. Her ne kadar uzaktan çalışma kulağa ilk başta çok hoş gelse de pandemi henüz 1 ya da 1.5 yılını doldurmuşken uzaktan çalışan şirket çalışanlarında motivasyon düşüklüğü başladı öyle ki bazı şirketler çalışanlarına psikolojik terapi bile uygulamaya başladılar. Çünkü insan sosyal bir varlık. Dokunmaya, yüz yüze konuşmaya, tanışmaya kısaca başka insanlara ihtiyacı var. Bunu sanal ortamlarda yapmak bir dereceye kadar mümkün sonrası olmuyor. Ayrıca uzaktan çalışanın evinde kendine ait bir odası olmayabilir, güçlü bir internet altyapısı olmayabilir, güçlü bir bilgisayarı olmayabilir. Evinde gürültü olabilir. Aynı anda ev işlerini de yapması gerekiyor olabilir. Bütün bunlar bir araya geldiğinde salt şekilde uzaktan çalışmanın mümkün olmadığını, insan doğasına aykırı olduğunu düşünüyorum. Bunun yerine mesela haftada 2 gün evinde, 3 gün ofiste çalışma modelleri daha uygun olabilir. Biz buna Hibrit çalışma diyoruz. Hibrit çalışmayı doğru şekilde uygulayan şirketler ve çalışanları için verimliliğin çok artacağına inanıyorum.

Yeni Liderlik Anlayışı ve Çok Şapkalı Liderlik

Pandemi süreci ile birlikte kurumların üst düzey yöneticileri ile ilgili algı ve liderlerden beklentiler değişti. Şirketlerde ara kademelerin azalacak olması liderliğin önemini daha da artırdı. Yeni liderlik anlayışında «yeniyi anlayabilme», «adapte olabilme» ve «uzaktan yönetebilme etkinliği» başlıklarında 3 önemli nokta ön plana çıkıyor. Şirketlerin esnek çalışmayı, hız ve verimliklerini artırması yanı sıra dijital ekosistem ve işbirliği altyapısını kurmaları liderlerin güçlü yönetim ve iletişim altyapılarıyla mümkündür. Bu dönem samimi ve vizyoner liderlerin yükseldiği bir dönem olacaktır.

Pandemi sürecinde şirketleri oldukça zor durumda bırakan önlemler ve uyulması zorunlu sürekli değişen uygulamalar tepe yöneticilerin birden fazla fonksiyonu yerine getirerek 7/24 kritik karar almalarını, akıl oyunları gerektiren bir döneme girmelerini ve yeni yöntemlere göre şirketlerini yönetmeleri durumunu ortaya çıkardı. Çok şapkalı liderlik dediğimiz bu kavramla beraber yöneticiler şirketlerinde her alanda kontrolün sağlanması, hızın artırılması için üzerlerine yük alarak birden fazla fonksiyonu yöneten liderler haline geldi. Çevik, esnek ve verimli bir şirket yönetimleri öne çıktı. Pandemi sonrasında bu durum kısmen değişecek olsa da birden fazla fonksiyonu başarıyla yürüten yönetici örneklerinin artacağını öngörüyoruz.

Çıktı Bazlı Performans Yönetimi

Pandemi ile beraber tedarik ve lojistik zincirindeki aksamalar şirketlerin satış ve üretim performansına gösterdikleri önemi çok artırdı. Özellikle hibrit çalışma dönemine girdiğimiz bu günlerde zaman ve yetkinlik bazlı performans yönetimi yerine çıktı (hedef) bazlı performans yönetimi ön planda. Çıktı bazlı performans yönetiminde hedefleri çalışanlar için mutlaka doğru ve gerçekçi şekilde belirlemek gerekir. Aksi durumda yapıcı yönleri olduğu kadar yıkıcı sonuçlar da doğurabilir. Pandemi sonrasında şirketlerin birçoğunun yeni dünya düzenine daha uygun olan bir yöntem olan çıktı bazlı performans yönetimine yöneleceğini tahmin ediyorum.

Sıfır Temelli Bütçeleme

Sıfır temelli bütçeleme, her bütçenin sıfırdan hazırlanmasını ve açıklanmasını gerektiren bütçeleme tekniğidir. Bütçenin her oluşturulmasında, bütün faaliyetlerin yeniden değerlendirildiği bir yöntemdir. Geçmiş bütçelere ve fiili olaylara dayanarak herhangi bir referans yapmadan oluşturulur. Başka bir ifadeyle faaliyetler ilk kez gerçekleştirilmiş gibi spesifik bir gerekçeye ihtiyaç duyulan bütçeleme tekniğidir. Bu nedenle ispat külfeti, yöneticiye belirli bir faaliyet için para harcamanın nedenini açıklamak ve ayrıca önerilen faaliyette bulunulmadığı ve bütçe ayrılmaması halinde sonuçların ne olacağını açıklamak üzere yöneticiye aittir. Pandemi sürecinde ve sonrasında birçok kuruluşun geleneksel bütçelemeden sıfır temelli bütçeleme tekniğine geçeceklerini düşünüyorum.

Mavi Yakalarda Yetenek Artışı

Pandemi süreciyle birlikte dijitale yakın ve yetkin olan beyaz yaka ya da mavi yaka çalışanlar şirketlerine büyük avantajlar kazandırdı. Operasyonların büyük bölümünün sahada olması nedeniyle şirketler pandemi sonrası dönemde mavi yakaların yeteneklerini artırmak için daha fazla yoğunlaşacaklardır. Sadece beyaz yakanın değil mavi yakanın da yeteneklerini artırmak önemlidir. Teknoloji ile insan işbirliğinin başladığı pandemi sonrası yeni dönemde yetenekli mavi yaka işgücüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacaktır. Bu nedenle özellikle mavi yakası fazla olan şirketlerin ellerindeki insan gücünü dijital yetkinliklerle daha değerli hale getirmelerini öneriyorum.

Z Kuşağı

2000 sonrası doğumlulardan oluşan internet meraklısı, teknolojik okuryazar olan Z kuşağı; çoklu görevlerle şekillendirilmiş, bir görevden diğerine hızlı bir şekilde hareket etmekte ve hata yapmamaktan ziyade hıza daha çok değer vermektedir. Bu kuşak hızlı ticaretin, e -ticaretin tam merkezindedir. Bu kuşakta doğanlar iş hayatına henüz atılmaktadırlar ve önümüzdeki 10 yıla çok etki edeceklerdir. Z kuşağı ile birlikte şirketlerde önümüzdeki 10 yılda önemli organizasyon değişikliklerinin yaşanacağı öngörülmektedir. Z kuşağı doğal olarak dijitaldir ve yeni döneme adapte olmakta hiç zorlanmayacaktır. Adapte olma zorluğu bu dönem öncesi kuşaklar içindir.

Birkaç sene içerisinde üniversite mezunu Z kuşağı çalışanlarını şirketlerde göreceğiz. Z kuşağını iyi anlayan ve kurallarını benimseyen şirketlerin bu yeni kuşağın avantajlarından oldukça faydalanacaklarına inanıyorum. Özellikle dijital çağa ayak uydurmak zorunda olduğumuz bu günlerde şirketlerin Z kuşağına her zamankinden daha çok ihtiyacı var.

Coğrafyasızlık

Pandemi ile birlikte özellikle uzaktan verimli şekilde yapılabilen işlerde (e-ticaret, bilgi teknolojileri, yazılım geliştirme, satış ve pazarlama, finans, insan kaynakları, sahada olmayı gerektirmeyen operasyonlar, danışmanlık, ve arabuluculuk hizmetleri gibi) şirketler, sadece bulundukları coğrafyada değil dünyanın herhangi bir yerindeki uzman ve yetişmiş insan kaynağının kullanılmasına yönelik çalışmalarına hız vermeye başladılar. Coğrafyasızlık, pandemi sonrası dönemde şirketlerin yetenekli ve yetişmiş insan kaynağına en hızlı ve en düşük maliyetle ulaşmanın önünü açacaktır. Ayrıca önümüzdeki dönemde pandemi gibi global krizlerle başa çıkmak için önemli avantajlar sağlayacaktır. Ülkemizde özellikle bilişim ve teknoloji alanında görev alan çalışanların bulundukları yerden tüm dünyaya hizmet vermeleri bu yeni dönemle birlikte çok artacaktır.

Bülent Kutlu, pandeminin “Sade yaşa, az para harca, aşırılıktan kaç, sağlığına önem ver” konularında davranışsal değişikliklere yol açtığını belirterek “Göreceksiniz bu durum akın zamanda ticari hayatı derinden etkileyecek. Perakende sektörü kökten değişecek. İnsanlar artık eskisi gibi AVM'lere gitmeyecek. Bir çok mağaza AVM dışına çıkacak. İnsanlar gereksiz harcamalardan kaçınacak. Tabiat ile iç içe sade bir hayata yönelecek. Farklı bir hayat bizi bekliyor. İnsanların düşünce tarzı ve tüketim alışkanlıkları değiştikçe bazı sektörler bundan çok kötü etkilenecek, bazıları da çok büyüyecek. Kesinlikle e-Ticaret tartışmasız büyüyecek. Kargo ve lojistiğin önemi artacak. Kırsal kesimin değeri artacak. Ofis yapıları değişecek. Herkesin sahip olduğu masalar yerine masaların rezerve edildiği ofisler göreceğiz. Sağlık teknolojilerinde inanılmaz değişiklikler olacak. Bu dünyada herkese şans var ve kartlar yeniden dağıtılıyor. Büyük devletler büyük olarak kalmayabilir. Çevik ve hızlı olan büyük olanı yutacak” diye konuştu.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor