Komutlarınız Firmanızın "Değişim Tekerleğini" Döndürsün!

Değişmesi en zor şey olan şeylerin başında alışkanlıkların geldiğini söyler uzmanlar. Aile firmalarının geleneksek yönetim kurgusu maalesef modern yönetim teorilerine uyumu oldukça zorlaştıran bir durum. Detaylar haberimizde..

Değişmesi en zor şey olan şeylerin başında alışkanlıkların geldiğini söyler uzmanlar. Bunun firmalar için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde ki firmaların büyük kısmının aile firması olduğunu düşündüğümüzde konu daha iyi anlaşılabilir. Aile firmalarının geleneksek yönetim kurgusu maalesef modern yönetim teorilerine uyumu oldukça zorlaştıran bir durum.

Bilindiği gibi firmaların başat ruhi hastalığı konsantrasyon eksikliğidir. Firmaların "bir" noktaya odaklanması ve değişimi, yeniliği baz olarak alması şarttır.

Bir firmada yeni fikirler iki dirençle karşılaşır;

  • Birincisi; Yeni bir fikrin potansiyel olarak yapıda önemli bir sıkıntıya yol açacağı fikridir.
  • İkincisi; organizasyonda rol alanların statülerinin bozulacağı korkusuyla yenilikçi fikirlere engel olmaları, direnç göstermeleridir.

Firmalarda yenilik kültürünü meydana getiren dört bileşen vardır;

  • Bağımsız olma: Kişilerin gelişiminin durdurulmaması,
  • Çalışanların bilgiye ulaşma imkânı,
  • Kişisellik: Kişinin özgül alanının işgal edilmemesi, belli serbestlik tanınması ve kişinin rolüne değil kendisine verilmesi..
  • Ödüllendirme: Kazandırılan başarıların mutlaka hem maddi ve hem de manevi karşılığının olması şart. Olmadığında ise kişi, işini iyi yapma veya yapmaması arasında bir fark görmemektedir.

Yenilikçi firma olmak için insan kaynaklarında da mutlaka revizyon yapılmalıdır. Öncelikle değişim kültürünün firma içinde yaygınlaşmasını sağlayacak eğitimlere odaklanmak gereklidir.

Firmalarda yenilikçi kültürün dört boyutu vardır;

  • Çalışanlar arası enformasyon: Çalışanların yeniliği destekleyici ortamlarının ve iletişimlerinin firma tarafından geliştirilmesi,
  • Bilginin saklanması. Saklanan bilgi, örtük bilgi dediğimiz iki bilgi türünden birisidir. Firmanın kendi oluşturduğu iç bilginin saklanması ve dikkatli bir şekilde korunması, kontrollü şekilde çalışanlara aktarılması gerekmektedir.
  • Dışsal ortamın ihtiyaçlarını karşılayan yetkinlik ve bu üçünün bileşimi olan tabii ki yaratıcılık.

İşletmelerin yenilikçiliği konusunda izlenmesi gereken yedi aşama vardır;

  1. Üst yönetimin yenilikçi adımlar için kararlı olması,
  2. Yenilikçiliğe uygun çalışma gruplarının kurulması,
  3. Yenilik süreçlerinin başlangıcında hangi konuda yenilik yapılacağının analizinin yapılması,
  4. Yapılacak yeniliklerin müşteri tarafından nasıl karşılanacağının araştırılması,
  5. Yenilik süreçleriyle ilgili olarak meydana gelen değişikliklerin izlenmesi ve kontrol edilmesi,
  6. Bilgi yönetiminde profesyonel destek alınması,
  7. Yenilikçilerin oranı. Ekip içinde yenilikçilerin oranı başarıyı direkt etkilemektedir.

Yenilikçi yönetici veya patron, kimsenin görmediği şeyleri anlayan ve bu sezgiye göre hareket eden kişidir. İleriyi gören yönetici veya patronun verdiği komutlar firma için değişim tekerleğinin hareket ettirmeye yaramalıdır. Aksi takdirde piyasa dişlileri arasında parçalanıp gitmemesi mümkün değildir.

Firmalarımızın dünyanın ilerleyişine uygun hale gelmeleri için ciddi kafa yorulduğunu söylemeliyiz. Buna rağmen henüz herkesin üzerinde anlaştığı metodolojiler üretilemedi maalesef. Durum böyle olunca zaman aleyhimize çalışıyor ve sürekli kan kaybediyoruz.

Basit ama anlaşılsın diye inovasyon atölyesi yaptığımız bir aile firmasını örnek olarak verelim: Bin kişinin çalıştığı ve sıfırdan buralara gelmiş bir metal firmasının ar-ge’sine inovasyon atölye çalışması yaptık. Yüz kişiye yakın hem ar-ge ve hem de yönetici pozisyonunda kişiler katıldı çalışmamıza.

Her zamanki gibi enerjisi oldukça yüksek bir çalışma oldu ve ekipler akşama kadar inovasyon yapmak için canla başla çalıştılar; hem de cumartesi günü tatil günleri olduğu halde.

Atölye sunumları ciddi tartışmaların, soru ve cevapların havalarda uçuştuğu bir havada geçer. Bu çalışmada farklı değildi, hararetin iyice yükseldiği anlar oldu.

Ekiplerin birisinin sunumunda, lider olan bayan, firmaların ilerlemesi için “yağcılık” değil tam tersine özgür düşüncenin önemli olduğuna vurgu yaptı ve yerine oturdu.

Aradan bir hafta geçmedi ki o firmadan biri aradı ve bana patronun atölyenin videosunu seyrettiğini, o bayanın konuşmasına çok kızarak işten çıkarttığını, bundan sonraki eğitimlerde ve atölyelerde çalışanlara fazla söz verilmesini istemediğini iletti.

Durum bu. Bu şekilde nasıl yeni fikir geliştirileceğini ben tabii merak ediyorum. Ve hızlı büyüyen böyle bir firmanın bu davranış kalıbıyla daha ne kadar büyüyebileceğini de açıkçası merak ediyorum.

Sonuç olarak bir işletmenin verimliliği; Artan teknoloji verimliliği, azalan birim üretim maliyeti ve teknolojinin yararlılığının sürdürülmesi için gerçekleştirilen sürekli iyileştirme be yenilik faaliyetlerinin bileşimini gerektirir.

Dolayısıyla Bu gidişle ipi göğüsleyecek olan firmalar, özgün ve modern işletme becerilerine uygun davranış geliştirenler olacak.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yazar Salih Keskin Hakkında

Salih Keskin, kreatif düşünce modellerinin üretimi ve inovasyon üzerine iş dünyasında, üniversitelerde ve sivil toplum örgütlerinde eğitimler vermekte, danışmanlık ve araştırmalar yapmaktadır. Halen İstanbul Kültür Üniversitesinde Öğretim Üyeliğine devam etmekte olan yazar aynı zamanda inovasyon konusunda kitaplar ve makaleler yazıyor. Yazar kaleme aldığı inovasyon odaklı yazılarıyla artık Girişim Haber okurlarının da ekranında.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor