Global Arenada İş Fırsatlarını Kaçırmamak İçin Etkili Tüyolar!

Executive English Coaching Kurucusu Billur Cremer, uluslararası arenada iş fırsatları yakalamak isteyen girişimcilere ve profesyonellere özel tüyolar veriyor. Detaylar haberimizde..

İçinde yaşadığımız veya ait olduğumuz kültür, düşüncemizi, algılamamızı ve davranışlarımızı etkiler. Dolayısıyla ait olduğumuz kültüre göre çok normal sayılabilecek bir şey başka bir kültüre göre kaba, dayanılmaz ve çirkin olabilir. Bu yüzden değişik kültürlerden gelen kişilerin birlikte çalıştığı global ekiplerde birbirinin kültürünü tanıması olabilecek çatışmaları veya yanlış anlaşılmaları önler ve ekibin daha verimli projeler üretmesini sağlar.

Executive English Coaching Kurucusu Billur Cremer, uluslararası arenada iş fırsatları yakalamak isteyen girişimcilere ve profesyonellere özel tüyolar veriyor.

1- İş toplantıları kültürlere göre değişiklik gösterir.

Kuzey Avrupa ülkelerinde bir ajanda vardır ve toplantının amacına yönelik konuşmalar zaman bilinci ile herkese söz vererek yönetilirken, diğer tarafta bir Akdeniz veya Ortadoğu ülkesinde toplantılara sosyalleşme fırsatı olarak bakılır. Toplantıda uzun sohbetler devam ederken toplantının esas konusu olan kararlar dışarıda alınabilir.

2- Batılılarda vakit nakitken, bazı ülkelerde kişisel güven önemlidir.

Uzak doğu ve Güney Amerika’da iş yapmadan önce insanlar sizi tanımak ve hakkınızda fikir sahibi olmak için sizi evlerine davet eder ve buna zaman ayırırlarken Batılı ülkelerde zaman paraya eşit olduğundan genellikle hemen toplantı ajandasına başlamak isterler.

3- Ön yargılarınızdan tamamıyla arının.

Uluslararası çalışan bir kişi için en önemli şeylerden biri tamamıyla önyargıdan arınmış olmasıdır. Batılı bir ülkeden gelen biriyle Akdeniz veya Orta Doğu kültüründe yetişmiş biri arasında hiyerarşi, kıdem, karar verme süreci, yapı ve iş yaptığınız insanların etkisi tamamıyla farklı olacaktır. Unutmamak gerekir ki gördüğünüz uygulamayı beğenmeseniz de o kültürde senelerden beri yapılagelen bir tarz vardır. Siz beğenmeyebilirsiniz ama kültürler sadece farklıdır ve hiçbiri bir diğerine göre yanlış değildir.

4- Özel hayat soruları hakkında dikkatli olun.

Bizim için çok sıradan olan “Evli misiniz? Çocuğunuz var mı? Kaç yaşındasınız? Nerelisiniz?” gibi sorular iş toplantıları sırasında sorulduğunda Amerikalılar tarafından rahatsız edici bulunabilir. Hatta son dönemde Amerika’da her türlü ayrımcılığa engel olmak için özgeçmişlere fotoğraf konması bile tercih edilmemektedir.

5- Göz temasınızın dozunu ayarlayın.

Bazı kültürlerde karşınızdakinin gözünün içine bakmak doğruluk ve dürüstlük olarak anlaşılırken bazı kültürlerde de meydan okuma ve kabalık olarak yorumlanır. Mesela A.B.D.’nde karşınızdakinin gözünün içine bakmak en etkili bağ kurma yoludur. Arap kültüründe insanlar bir biriyle bir hayli göz temasında bulunurken gözünüzü kaçırmanızı saygısızlık olarak addedebilirler. İngiliz kültüründe belirli bir göz teması normal karşılanırken fazlası insanları tedirgin edebilir. Güney Asya ve bazı kültürlerde ise göz teması agresif ve kaba olarak karşılanır.

6- Kişisel tarz resmi mi yoksa rahat mı olmalı?

Kişisel tarz bir müzakerecinin nasıl giyindiği, konuştuğu, insanlara nasıl hitap ettiği ve etkileşim içinde olması ile belirgin olur. Kültürler, kişisel tarzı çok etkiler. Mesela Almanlar, toplantılarda / müzakere masalarında Amerikalılara göre daha resmi davranırlar. Resmi davranan bir Alman müzakereci muhataplarına unvanlarıyla hitap eder, kişisel hikâyelerden uzak durur ve özel hayata ait sorular sormaz. Resmiyete önem vermeyen müzakereci ise ilk ismiyle muhatabına hitap eder. Karşısındaki ile dostça, kişisel bir bağ oluşturur. Ceketini çıkarır ve gömleğinin kollarını sıvar. Her kültürde formalite vardır ve her biri farklı bir anlam taşır. Bir Amerikalı için karşısındakine ilk ismiyle hitap etmek bir yakınlık, dostluk olarak yorumlanır ve iyi bir şeydir. Bir Japon için ise birine daha ilk toplantıda ilk ismiyle hitap etmek saygısızlık olarak alınır ve kötü bir şeydir.

Yabancı kültürlerle iş yaparken baştan mesafeli ve resmi davranmak sonrasında duruma göre resmiyeti azaltmak her zaman için daha emniyetli bir duruştur.

7- Bir kültürde doğru olan başka bir kültürde yanlış anlaşılabilir.

Bir iş görüşmesinde Amerikalı davetlinin, davet sahibi Suudi Arabistanlı’nın ikram ettiği kahveyi geri çevirmesi bilinen yaşanmış önemli yanlış anlaşılma örneklerinden biridir. Ev sahibinin sunduğu bir ikramı reddetmek Arap dünyasında kabalık olarak addedilir ve bu yüzden Amerikalı iş görüşmelerinden bir sonuç alamaz.

Japon kültüründe ise direkt iletişim tarzı benimsenmez. Yaşanmış bir örnek vermek gerekirse; bir Amerikan şirketinde çalışan Japon müdürün performans değerlendirmeleri sonunda kritik bir geri bildirimde bulunması gerekiyordu. Japonlar direkt ve dobra iletişim sevmediklerinden Amerikalı çalışan ancak 5 defa görüşme düzenlendikten sonra kendisiyle ilgili net değerlendirme sonucunu öğrenebilmiştir.

İş yapmayı planladığınız ülkedeki kültürel kodları öğrenmek sizi bu tür yanlış anlaşılmalardan koruyacaktır.

Executive English Coaching Kurucusu Billur Cremer'in makalesini uluslararası arenada iş fırsatları yakalamak isteyen girişimcilerimiz ve profesyonellerimiz başta olamak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor