Türkiye’deki ilmi çalışmaları ve araştırmaları desteklemeyi, başarının ülke ve insanlık hizmetine sunulmasını hedefleyen ve Türkiye’nin en büyük akademik ödülleri olarak nitelendirilen İlim Yayma Ödülleri sahiplerini buldu. Detaylar haberimizde..
Türkiye’deki ilmi çalışmaları ve araştırmaları desteklemeyi, başarının ülke ve insanlık hizmetine sunulmasını hedefleyen ve Türkiye’nin en büyük akademik ödülleri olarak nitelendirilen İlim Yayma Ödülleri sahiplerini buldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilen ödül töreninde iki yıllık bir hazırlık, başvuru ve değerlendirme süreci sonrasında 3 kategoride belirlenen isimler açıklandı.
Akademi, üniversite, bilim, kültür ve medya dünyasından çok sayıda seçkin ismin hazır bulunduğu İlim Yayma Ödülleri Gecesi’nde ev sahibi olarak da İlim Yayma Vakfı Başkanı Yücel Çelikbilek, İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf Tülün, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili N. Bilal Erdoğan, Vakıf Genel Müdürü Adem Yavuz ile Vakıf Akademik Danışma Kurulu Başkanı Doç. Dr. İdris Sarısoy ve Vakıf Mütevelli Heyetiyer aldı.
İlim Yayma Ödülleri, İlim Yayma Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti’nin sürdürdüğü eğitime katkı vizyonuna uygun olarak ülkemize yüksek fayda sağlayacak çalışmaları keşfetmek ve teşvik etmek amacıyla iki yılda bir verilecek. Üç farklı kategorideki; millilik bilincine sahip, toplumda yaygın etki oluşturan, ülkemizin ve insanlığın hayrına katkı sağlayan çalışmalar iki yılda bir düzenlenen büyük törenle maddi ve manevi olarak ödüllendiriliyor.
758 başvuru arasından belirlenen üç isim Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen ödül töreninde alkışlar arasında açıklandı. Büyük Ödül’e Prof. Dr. Fikrettin Şahin; Mühendislik, Doğa ve Sağlık Ödülü’ne Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran, Sosyal Bilimler Ödül’üne ise Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu layık görüldü.
İlk Büyük Ödül Prof. Dr. Fikrettin Şahin'in Oldu
Obezite Sorununun Kontrolü ve Tedavisi için Borlu Çözüm Çalışmalarıyla Aldı
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin, bor ve bor bileşiklerini kullanarak gıda, çevre, tıp ve bitki orijinli mikroorganizmaların moleküler tanısı ve karakterizasyonu yanında bunlarla ilgili endüstriyel kullanıma sahip biyolojik formülasyonlar ve antimikrobiyal malzemeler geliştirmiştir. Yine aday kök hücre üretimi, gen ve kanser tedavisi gibi konularda da ayrı ayrı çalışma gurupları oluşturarak bilimsel araştırma geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine devam ediyor.
Türkiye son 10 yıl içerisinde obezite oranı en çok artan ülkeler arasında yer alıyor. Dünyada en az 2,1 milyar fazla kilolu veya obez insan olduğu ve yıllık 2,8 milyon ölümün obezite ile ilişkili olduğu tahmin ediliyor. Ödüle aday gösterilen araştırma ile de bu sorununun mekanizmaları, hastalığın kontrolü ve tedavisi ile ilgili yeni bir yaklaşım önerilmekte. Adayın eserinde araştırmacılar; bor türevlerinin obezite patogenizinde rol oynayan, adipogenez ile ilişkili genlerin ve proteinlerin ekspresyonunu ve adipositlerde apoptozu uyarmadan, mitotikklonal gelişmeyi bastırdığını göstermişlerdir. Bu veriler obezite ve ilişkili hastalıkların önlenmesi ile tedavisi açısından umut verici yeni bilgiler sunmakta. Ulusal ve uluslararası patenti alınan ürünün ticarileşmesi için gerekli ruhsatlandırma çalışmaları da bu yıl içerisinde başlamıştır.
Prof. Dr. Fikrettin Şahin bu güne kadar başarılması güç bilimsel çalışmalar ve Ar-Ge ürünlerine imza atmıştır. Örneğin, adayın üretmiş olduğu bir diğer ürün Dermobor antiseptik yara iyileştirme jeli, 2019 yılında Türkiye pazarında 30.000 kutu civarında satılmış ve yaklaşık 20 milyon TL civarında bir cirosu olmuştur. Bu ürünün uluslararası piyasada da satılabilmesi için de sözleşmeler yapılmış ve 2020 yılı için 1 milyon kutu üretiminin gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Ayrıca, 12 adet Life7 radyoterapi ve Dermobor marka ismi altında birçok kozmetik ürünün de yine bu günlerde piyasaya girmesi beklenmektedir. Bunların dışında 38 adet tarım ürününün, biyo gübre veya biyopestisit'in çeşitli ülkelerde satışı veya tanıtımı devam etmektedir. Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Büyük Ödül’le birlikte 300.000 Türk Lirası’nın da sahibi oldu.
Mühendislik Doğa ve Sağlık Ödülü Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran'a Verildi
Hidrojenin Yakıt Olarak Kullanılabilmesi İçin Önemli Çalışmalar Ortaya Koydu
Yakıt pillerinde Hidrojenin uygun depolama koşullarının oluşturulması ve bu depolanan hidrojenin enerji üretim aşamasına geçişte, tekrar elde edilmesinde nano parçacıkların katalizör olarak kullanılmasını sağlayan bu başarılı çalışmasıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran, Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri kategorisinde İlim Yayma Ödülüne layık görüldü.
Zahmakıran, alandaki en güncel konulardan biri olan hidrojenin yakıt olarak kullanılması için araştırmalara başladı. Çok çabuk tepkimeye giren ve yüksek oranda yanıcı olan hidrojenin nasıl depolanabileceği ve enerjiye dönüşüm aşamasında geri kazanımı konusunda yaşanan problemlerin nasıl aşılacağına dair henüz bir çözüm üretilmemiştir.
Genç araştırmacı basit koşullarda hidrojen depolanması ve geri kazanımını sağlamak üzere, yeni çalışmalar ortaya koydu. Basit koşullarda (örnk; 70 C ni altında, uç koşullara ihtiyaç duyulmadan ) Hidrojen depolanması ve geri kazanımı çözüm bekleyen konulandandır. Yakıt pillerinde Hidrojenin uygun depolama koşullarının oluşturulması ve bu depolanan hidrojenin enerji üretim aşamasına geçişte, tekrar elde edilmesinde nano parçacıkların katalizör olarak kullanılması bu çalışmanın asıl hedeflerinden biridir.
Bu çalışma ile ortalama koşullarda (50 °C ve hava ortamında) Hidrojen yakıt pilleri için güvenilir ve uygun taşıyıcı olma potansiyeline sahip, formik asitinin (HCOOH) katkısız dehidrojenisyonu (HCOOH→H2 + CO2)için yüksek etkinliğe sahip, seçici ve yeniden kullanılabilir nanokatalizör geliştirilmesi amacıyla nano parçacıkların kullanımı sağlanmıştır. Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran Mühendislik Doğa ve Sağlık Ödülü ile birlikte 100.000 Türk Lirası’nda sahibi oldu.
Sosyal Bilimler Ödülü Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov)’nun Oldu
Altın Orda ve Rusya (Rusya Üzerindeki Türk-Tatar Etkisi) Araştırmasıyla Layık Görüldü
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi olan İlyas Kemaloğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Altın Orda ile Rus Knezlikleri Arasındaki İlişkiler, Rus Knezliklerinin Altın Orda’ya Bağlılıklarının Göstergeleri, Altın Orda Devleti’nin Rusya Üzerindeki Siyasi Etkileri, Altın Orda’nın Rus Devlet Teşkilatı Üzerindeki Etkileri, Altın Orda’nın Rusya Üzerindeki Sosyo-Kültürel Etkileri isimli beş ana bölümden oluşmaktadır.
Bu eser, Türkiye’de yapılan çoğu tarih çalışmasının aksine, orijinal kaynaklar kullanmak suretiyle Türkiye dışında bir coğrafyanın tarihini layıkıyla ele alıyor oluşu dolayısıyla önemlidir. Müellifin Altın Orda Devleti’nin Rus Knezliklerini yok olmaktan kurtardığını ve daha sonra onların merkezi bir devlet kuracak yapıya ulaşmalarını temin ettiklerini iddia ederek orijinal bir yaklaşım sergilediği görülmektedir. Ona göre Rus tarihçilerin iddia ettikleri gibi, Altın Orda hâkimiyetinin Rus Knezlikleri için bir yıkım yahut geri kalmışlık neden olmamıştır, aksine onların gelişmesine ve uluslararası arenada önemli bir konuma gelmesine yol açmıştır.
Sibirya Steplerinden Karpat dağlarına kadar geniş bir coğrafyada hüküm sürmüş olan bu devlet hakkında kısıtlı bilginin bulunması ve kaynakların Türkçe dışında dillerde bulunuyor oluşu ve bu alanda bir vukufiyete ihtiyaç oluşu dolayısıyla çok az incelemeye tabi tutulmuş olan Altın Orda Devleti’nin tarihine hasredilmiş bu eser, hem kaynaklarının orijinalliği, hem ortaya koyduğu yaklaşım hem de muhatap bütün coğrafyadaki unsurların istifade edebileceği bir nitelikte kaleme alınmış olması dolayısıyla dikkat çekmektedir.. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu Sosyal Bilimler dalındaki ödülle birlikte 100.000 Türk Lirası’nın da sahibi oldu.
Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.