Başarı veya başarısızlık en temel haliyle toplumdaki yerimizi, diğerlerinin bize olan yaklaşımını ve diğer bir taraftan da bizim kendimizi algılayış şeklimizi etkiliyor. Peki başarısız olmaktan neden korkarız?
Başarı veya başarısızlık en temel haliyle toplumdaki yerimizi, diğerlerinin bize olan yaklaşımını ve diğer bir taraftan da bizim kendimizi algılayış şeklimizi etkiliyor. Her korkunun temelinde farklı bir içgüdü ve ihtiyaç yatar. Bu nedenle gerek başarısızlık, gerekse başka bir korku ile yaşayabilmek için öncelikle onun kökenini, nedenini ve orada duyulan ihtiyacı anlayabilmemiz gerekiyor.
Dikkat çekmek isteriz ki başarısız olma korkusuyla “başa çıkmak” tabirini kullanmadık. Çünkü herhangi bir duygu veya düşünceyle başa çıkmamız gerekmiyor. Korkuların tamamen üzerinden gelemediğimiz durumlar olabilir. Bizlere düşen, o korkunun hayatımızdaki uyum bozucu fonksiyonunu değiştirmek. Korku olduğu halde birtakım şeylerden kendimizi alıkoymamak, fizyolojik veya psikolojik olarak korkuya teslim olmamak; yani korkuyla birlikte el ele tutuşarak yürümek, istediğimiz yolda yürümek.
Mesela toplum önünde konuşmak çoğu insanda görülen tipik bir korkudur. Bu korku veya kaygı deneyimle birlikte azalır. Ancak, bu kaygı belki de hiçbir zaman tamamen geçmez. Çünkü, bir toplumun önünde konuşmak olumlu veya olumsuz her türlü geri bildirimin olasılığını beraberinde getirir. Olumsuz geri bildirim ihtimali de her insanı korkutup kaygılandırabilir.
Bunun nedeni çok temel evrimsel güdülere gidiyor aslında; dışlanma korkusu. Biz insanlar; dışlanmaktan, yalnız kalmaktan korkan veya kaygılanan varlıklarız. Çünkü zaman zaman acımasız olabilen dünyada dışlanmak, tehlike altında olduğumuz anlamına gelir. Ünlü konuşmacıların röportajlarını dinlediğimizde birçoğundan binlerce konuşma yapsalar dahi halen sahneye çıkarken bir nebze de olsa kaygılarının olduğunu duyarız.
Hatta Serdar Kuzuloğlu bir röportajında bunun olmaması durumunun ürkütücü/korkutucu bir şey olduğunu dile getirmişti, çünkü kaygının yokluğunun yaptığı işi dikkate almadığını göstereceğini eklemişti. “Ancak,” demişti, “ona rağmen hayatımın büyük bir çoğunluğu konuşma yaparak geçiyor.” İşte değinmek istediğim nokta tam da burası, korktuğumuz halde kendimizi adım atmaya hazırlamak.
Başarısız olma korkusu çoğu insanda diğerleri tarafından eleştirilme, görülmeme gibi kaygılarla ortaya çıkar. Ancak her insan farklı olduğu için her insanda ortaya çıkma şekli, sebebi farklı olabilir. Bu nedenle her birey, kendi başarısızlık korkusunun kökenini aramaya çalışmalı; o duygunun oluştuğu yeri, anı ve yaşantıyı baz alarak kişinin hangi yönlerini etkilediğini bulmaya çalışmalı.
- Başarısızlık size neyi hatırlatıyor?
- Neden korkutuyor?
- Bu duygu daha önce hayatın herhangi bir anında yaşadığınız bir yaşantıyı anımsatıyor mu?
- Bu korku zihninizde hangi düşünceleri ortaya çıkarıyor?
- Bu korkuyla birlikte içsel sesiniz neler söylüyor?
Bu maddeleri düşünerek başarısızlık korkusunun kökenini bulabilir; onu çekiştirmeden, ondan kaçınmadan, ona nazik bir şekilde yaklaşarak ortaya çıkan ihtiyacınızı giderebilirsiniz. O korku bir canavar değil; o sizi hayatta tutmaya çalışan, korumaya çalışan yanınızın yansıması. Onun ihtiyacını giderip, onunla birlikte yaşayabilirsiniz.
Uplifers yazarı Beyza Alımcı'nın kaleme aldığı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.