Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Nasıl Sağlanacak?

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi iş birliğiyle düzenlenen “Aile İşletmelerini Geleceğe Taşımak” konulu toplantıda, İAOSB bünyesinde faaliyet gösteren aile işletmeleri bir araya geldiler. Detaylar haberimizde..

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi iş birliğiyle düzenlenen “Aile İşletmelerini Geleceğe Taşımak” konulu toplantıda, İAOSB bünyesinde faaliyet gösteren aile işletmeleri bir araya geldiler. 

Aile şirketleri için büyük önem taşıyan kurumsallaşma, sürdürülebilirlik ve nesiller arası geçiş konularının ele alındığı toplantıya; TETA Teknik Tarım Yönetim Kurulu Üyesi Sumer Tömek Bayındır ve EKOTEN Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ünlütürk konuşmacı olarak katıldılar. Toplantının oturum yöneticiliğini ise TAİDER Akademi Koordinatörü Mustafa Bayındır gerçekleştirdi.

Aile şirketlerinin nesiller boyu sürdürülebilirliğinin masaya yatırıldığı toplantıda aile şirketlerinin kriz dönemlerinde hızlı karar alma becerileri, aile şirketlerinde kurumsallaşma ve profesyonel yönetim konuları ele alındı. Toplantıda aile şirketlerinin Türkiye ekonomisine sunduğu katkıların altı çizilirken doğru iletişim, kurumsallaşma ve profesyonel yönetim uygulamalarıyla aile şirketlerinde sürekliliğin verimli bir şekilde artırılabileceği vurgulandı.  

"Türkiye'de 100 Seneyi Aşan Firma Sayısı Çok Az"

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki firmaların temsilcilerinin, üst düzey yöneticileri ile şirket çalışanlarının katıldığı toplantının açılış konuşmasında Türkiye'deki işletmelerin en büyük sorunlarından birinin aile şirketlerinin uzun soluklu olmaması olduğunu söyleyen İAOSB Bölge Müdürü Hilmi Uğurtaş: “Ne yazık ki nesilden nesle geçerken, şirketlerin çok büyük bir kısmı varlığını sürdüremez hale geliyor. Bu da söz konusu şirketleri kuranların hayata bakışı ile gelecek nesillerinin vizyonu arasındaki farklılıklardan doğuyor. Bir diğer sıkıntı da ülke olarak sanayiciliğe çok geç başlamış olmamız. Bu anlamda Türkiye'de 100 seneyi aşan firma sayısı çok az. Bununla birlikte bilimin ve teknolojinin geçmiş devirlere göre daha hızlı gelişiyor olması ve nesiller arasında birbirlerini anlama konusunda ciddi sıkıntıların olması da sorunları tetikliyor. Bu konularda toplum ve sanayiciler içinde farkındalık yaratmak ve nesiller arasındaki farkın kapatılmasına destek olmak gerekiyor” dedi.
 
“Aile Şirketleri İçin En İyi Yönetici, Profesyonelleşmiş Aile Üyesidir”

Aile şirketlerinde kurumsallaşma dendiğinde şirketin profesyonellere devredilmesinin anlaşıldığının ve bunun yanlış bir algı olduğunun altını çizen Sumer Tömek Bayındır: “Aile şirketleri için en iyi yönetici, şirkette profesyonelleşmiş aile üyeleridir” dedi. Aile ile şirket yapılarının iç içe olması nedeniyle her iki yapıda yaşanan sorunların birbirini etkilediğini anlatan Bayındır, sorunların çözümünde anahtar unsurun “doğru iletişim” olduğunu, yaşanabilecek sorunlar karşısında aile birliğini korumanın, aile değerlerini korumak ve gelecek nesillere aktarmakla mümkün olacağını ifade etti. 1950'li yıllarda akademisyenlerin aile şirketlerinin geleceği olmayacağını düşündüğünü ancak geçen zamanın bunun aksini kanıtladığını söyleyen Bayırdır; “Maddi kazanç odaklı dönem son buldu, gelecekte sadece maddi değer üreten değil, manevi değerler üretip koruyabilen şirketler varlığını sürdürebilecek” dedi.

“Aile Şirketleri Uzun Vadeli Düşünüp, Uzun Vadeli Davranabiliyor”

Ekonomilerin temelini kamu değil özel şirketlerin oluşturduğunu, küçük ve orta boyutlu işletmeler dikkate alındığında aile işletmelerinin ekonomilerin can damarı olduğunu dile getiren Şükrü Ünlütürk, aile işletmelerinin gelecek nesilleri düşünerek hareket etme güdüsü sayesinde uzun vadeli planlamalar yapıp uzun vadeli davranabilme kabiliyetlerine dikkat çekti. Aile içi iletişimin karar alma süreçlerini hızlandırdığını belirten Ünlütürk: “Kriz dönemlerinde aile üyeleri hızlıca bir araya gelerek karar alabiliyor. Bu nedenle kriz dönemlerinde hızlı karar alabilme aile şirketlerine has bir özelliktir” dedi. Gelecek nesillerin aile şirketinde görev almaya zorlanmasının doğru olmadığını ifade eden Ünlütürk: “Gençleri dinlemek lazım. İlgi duydukları alanda eğitimlerini tamamlamaları konusunda destek olmak lazım. Doğru olan illa ki aile şirketinde görev almak değil, mutlu oldukları bir alanda kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmeleridir” şeklinde konuştu.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yazar Emine Cin Ertaş Hakkında

Sinop Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu Emine Cin Ertaş, İstanbul Ticaret Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nde "Geri dönüşüm ekonomisi" üzerine tezli yüksek lisans yaptı. Ocak 2014 ile Ocak 2020 tarihleri arasında Girişim Haber'de Baş Editörlük yaptı. Ertaş, Şubat 2020'den bu yana Beykent Üniversitesi'nde Lojistik Bölümü Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor