Ortak Çalışma Alanları, İş Dünyasını Yeniden Şekillendiriyor!

İş gücünde %30 paya sahip serbest çalışanların tercih ettiği ortak çalışma alanlarının sayısının, 2018 sonunda 19 bine ulaşması bekleniyor. Kullanıcı sayısı da 1,7 milyon kişi olarak tahmin ediliyor. Detaylar haberimizde..

Serbest çalışanların 2030 yılında küresel iş gücünün %80’ini oluşturacağı öngörülüyor. Ortak çalışma alanları da bu dönüşümün katalizörü görevini üstleniyor. Bugün iş gücünde %30 paya sahip serbest çalışanların tercih ettiği ortak çalışma alanlarının sayısının, 2018 sonunda 19 bine ulaşması bekleniyor. Kullanıcı sayısı da 1,7 milyon kişi olarak tahmin ediliyor. 

İş yaşamının geleceği yeniden şekillenirken, bireyler ve kurumlar ciddi bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bireyler açısından serbest çalışma ortamı ve esnek çalışma koşulları söz konusuyken, kurumlar için rekabet artıyor, bulut sistemler ve otomasyon ivme kazanıyor.

Serbest çalışanların küresel iş gücündeki %30’luk payının 2030 yılında %80’e çıkması beklenirken, serbest çalışanların %75’i bunu isteyerek tercih ediyor. Bu dönüşümün katalizörü görevini de ortak çalışma alanları üstleniyor.

Ortak çalışma alanı sağlayıcısı Cowork7/24'ün “2018 Global Coworking Survey” (Küresel Ortak Çalışma Araştırması) adlı raporun sonuçlarından derlediği bilgilere göre; küresel bir olgu haline gelen ortak çalışma alanları büyük bir hızla büyüyor. Ortak çalışma alanlarının 2018 yılı sonunda yaklaşık 19 bine, bu alanlarda çalışanların sayısının ise 3 kat artarak 1,7 milyon kişiye ulaşması bekleniyor.

“Kurumsal Şirketler de Ortak Çalışma Alanlarına Yöneliyor.”

Türkiye’den doğan ve Asya pazarında faaliyet gösteren ilk ve tek girişim olan Cowork7/24’ün Kurucu Ortağı Serkan Kurtuluş, “Dünyadaki tüm işlerin en az %47'sinin önümüzdeki 10 yıl içinde otomatikleştirilmesi bekleniyor. Bu dönüşüm, fiziksel bir alandan ziyade paylaşım ve üretkenliği temel alan ortak çalışma alanlarının yükselişine sahne oluyor. Cowork7/24’ü kullanan kitleyi incelediğimizde ilk sırada dijital göçmenler ve serbest çalışanları, ikinci sırada girişimcileri görüyoruz. Üçüncü sırada ise global ve çok uluslu kurumsal şirketler ile dördüncü sırada öğrenciler yer alıyor. Buradaki en dikkat çekici konu, kurumsal şirketlerin de artık ortak çalışma alanlarına yönelmesi… 2025 yılı itibarıyla Milenyum ve Z Kuşağı bireyleri küresel iş gücünün %75’ini oluşturacak. Bu rakam, yalnızca bireyleri değil, şirketleri de yeni kuşağa uygun serbest çalışma şartlarıyla ortak çalışma alanlarını kullanmaya itiyor” dedi.

Yapılan araştırma dünya genelinde ortak çalışma alanlarının %29’unun son bir yıl içinde açıldığını ve üyelerin %56’sının da son bir yılda kazanıldığını ortaya koyuyor. Bir ortak çalışma alanı, 2014’te ortalama 52 üyeye hizmet verirken, bu rakamın 2018 sonunda 159’a ulaşması bekleniyor. Üyelerin %66’sı, ilk üye olduğu ortak çalışma alanında çalışmaya devam ederken, %55’i gelecek yıl da aynı alanda çalışmak istediğini belirtiyor. Ortak çalışma alanı işletenlerin yaklaşık %70’i, fiziksel büyüme planlıyor. Her 3 ortak çalışma alanından biri yeni şube açmayı, bir diğeri ise mevcut alanını genişletmeyi istiyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu içeriği 2.917 kişi okudu.
Kategori: Araştırma / Rapor
Yazar Emine Cin Ertaş Hakkında

Sinop Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu Emine Cin Ertaş, İstanbul Ticaret Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nde "Geri dönüşüm ekonomisi" üzerine tezli yüksek lisans yaptı. Ocak 2014 ile Ocak 2020 tarihleri arasında Girişim Haber'de Baş Editörlük yaptı. Ertaş, Şubat 2020'den bu yana Beykent Üniversitesi'nde Lojistik Bölümü Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor