Tarih Yeniden İkiye Ayrılıyor: İnternetten Önce ve Sonra!

İnsanlığa olan etkisi açısından, tarihi yeniden bölümleyebiliriz: internetten önce ve internetten sonra olmak üzere. (İ.Ö - İ.S) Peki neden internetten önce ve internetten sonra? Yazarımız Salih Keskin makalesinde sizler için kaleme aldı. Detaylar haberimizde..

İnsanlığa olan etkisi açısından, tarihi yeniden bölümleyebiliriz: internetten önce ve internetten sonra olmak üzere. (İ.Ö - İ.S)

Peki Neden İnternetten Önce ve İnternetten Sonra?

  • Çünkü: İnsanoğlunun 2000 yılına kadar yaptıklarından daha fazlası son 17 yılda yapıldı. Bilebildiğimiz kadarıyla insanlık tarihinde bu kadar kısa sürede böyle büyük bir değişim yok..
  • Çünkü: İnternetten önce bilgiye ulaşmak daha zor iken İnternetten sonra hiç olmadığı kadar kolay hale geldi.
  • Çünkü: İnternetsiz dünyada insanoğlunun yaptıkları ile internetli dünyada yapılanlar arasında büyük bir uçurum var.
  • Çünkü:İnternetten önce piyasada olmak ve tutunmak daha kolay iken, internetten sonra piyasada tutunmak demek, cambazlık yapmak anlamına geldi.

Ve

İnternetten önce ne üretiyorsanız satmakta zorluk çekmediğiniz halde, internetten sonra, ürün ve/veya hizmet satmak dünyanın en zor işi haline geldi.

Kısacası;

Dünyadaki büyük rekabet daha çok internetle ilintili. İnovasyona bu kadar ihtiyaç duyulmasının ve dünyanın sıfır kara doğru gidişinin temelinde de yine internet var.

İnternetin gelişimini hatırlayalım:

1964'de Paul Baran isimli araştırmacı bu bilgi aktarımını telefon hatları üzerinden sağlayabilen sistemi icat etti ve daha sonradan bu karmaşık ve pek de güvenli olmayan sistem Arpanet adıyla kullanılmaya başlandı.

Zamanla büyüyen bu ağ, savunmadan sonra öncelikle araştırma enstitüleri ve üniversitelerin kullanımına sunuldu ve baştaki amacı bu olmasa da Arpanet akademisyenler arasında en çok elektronik posta ofisi olarak kullanıldı.

1980 yılında geliştirilen yeni teknolojilerle bu iletişim ağı işlevselleşip genel kullanıma açıldı ve birçok iletişim ağı birleşerek Arpanet'e bağlandı. 1989'da İnternet adını alan bu ağ, 2 yıl sonra da ticari amaçlı işlemlere başladı. Amerika dışında 1972 yılında Arpanet'e uydu aracılığıyla bağlanan ilk ülke Norveç oldu. İnternetin Türkiye'ye ilk kullanımı ise Nisan 1993'te ODTÜ'de gerçekleşti.

80'lerin başında sadece birkaç yüz bilgisayar bu iletişim ağına bağlıyken, internet servislerinin çoğalması, kapasitenin yükseltilmesi, aboneliğin ucuzlaması ve bağlantının kolaylaşmasıyla 1997'den sonra bu sayı 1 milyarı, 2010'da yaklaşık 2,5 milyarı buldu.

İnternetin Gelmesiyle Birlikte Piyasada Neler Değişti?

  • Her şey şeffaflaştı
  • İnsanlarda ki değişim beklentisi arttı
  • Ürün ömründe azalmalar oldu
  • Bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı
  • Sadakat düşmeye başladı 
  • Kârlar azalmaya ve hatta sıfıra doğru gitmeye başladı 
  • Her sektör yüksek rekabet içine girdi
  • İşsizlik niceliksel olmaktan çok niteliksel hale geldi.

İnternetin Mini Minnacık Hale Getirdiği Dünyamız!

Küreselleşme ülkesel ve coğrafi sınırların kaybolması, yani dünyanın düzleşmesi olarak algılanır. İnternetin yardımıyla dünyanın pek çok farklı yerindeki insanlar, aynı şeylerden zevk alır hale gelirken, aynı haberi izlemekte, aynı markaların kıyafetlerini giymekte, aynı şekilde tatil yapmayı istemektedir. Tek tip olmaya doğru gidiyoruz; yani, her şeyiyle birbirine benzeyen bir dünya insanı ortaya çıkıyor!

Daha Neler Olacak?

İnternet pazarının 2020 yılına kadar yüzde 50 civarında büyüyeceği ön görülüyor. 

Nesnelerin internetinden her şeyin internetine doğru bir sürece geçiyoruz. Her geçen gün hayatımız daha çok dijitalleşiyor ve akıllanıyor. Artık hayatımızdaki tüm nesneler dijitalleşiyor.

Üretim sistemlerinin kontrolü kolaylaşacak böylece üretimde verimlilik artacak; ama aynı dijitalleşmeyenler ise rekabette aşağı doğru düşecek.

Birbiri ile iletişim halinde olan entegre sistemler hata ve risk payı azalırken benzer teknolojileri kullanmayanların maliyetleri yüksek olacağından ayakta kalmaları zorlaşacak.

2020'de Otomasyon ve Kontrol Sistemleri Tüketimin Yüzde 35'ini Kapsayacak

Nesnelerin interneti sektörünün, perakende, sağlık, üretim ve ulaşım alanlarında yoğun şekilde kullanılacağı öngörülüyor. Bu veriler ışığında baktığımız zaman kendi kendini idame edebilen bir geleceğe doğru gittiğimizi söylememiz çok da yanlış olmayacak.

Miras Kalan GB veya Terabaytlar!

Rahat ulaşılmayan bilgi büyük bir güç artık. 

Yakında miras olarak ev, araba, arsa değil, şu kadar GB veya Terabayt bilgi, tarafınıza miras olarak intikal edecek. Bilgi bankalarımız olacak; hatta bilgilerimizi vadeli olarak bu bankalarına yatırabilir ve değer transferi yapabiliriz. 

İnternetin başkalaştırdığı dünyada güçlü kalmanın 4,5 yolu;

  1. Kodlanmış değil örtük bilgilere odaklanın
  2. Dijitalleşmenin ruhsuz dünyasını kıracak yöntemler üzerinde çalışılın  
  3. Farklılığınızı seçici hale getirecek yollar keşfedin
  4. Sürdürülebilir kriz çözme yöntemi olan kaos teorisi üzerinde çalışın.
Bu içeriği 5.968 kişi okudu.
Kategori: Bilişim / Teknoloji, Girişimci Rehberi, İnovasyon
Yazar Salih Keskin Hakkında

Salih Keskin, kreatif düşünce modellerinin üretimi ve inovasyon üzerine iş dünyasında, üniversitelerde ve sivil toplum örgütlerinde eğitimler vermekte, danışmanlık ve araştırmalar yapmaktadır. Halen İstanbul Kültür Üniversitesinde Öğretim Üyeliğine devam etmekte olan yazar aynı zamanda inovasyon konusunda kitaplar ve makaleler yazıyor. Yazar kaleme aldığı inovasyon odaklı yazılarıyla artık Girişim Haber okurlarının da ekranında.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor