Müşterilerinizi Kaybetmenin 11 Garanti Yolu!

Herkes harıl harıl müşteri peşinde koşarken, biz ‘nasıl müşteri kaybederiz’in garanti yollarını göstermeye çalışalım. İşte müşterilerinizi kaybetmenin 11 garanti yolu! Detaylar makalemizde..

Herkes harıl harıl müşteri peşinde koşarken, biz ‘nasıl müşteri kaybederiz’in garanti yollarını göstermeye çalışalım. 

İşte Müşterilerinizi Kaybetmenin 11 Garanti Yolu!

1- Siz siz olun, çalışanlarınıza taviz vermeyen, toleransı en alt düzeyde patron olmaya gayret edin. Dolayısıyla çalışanlarınız bundan çok etkilenecek ve müşterileriniz de bundan fazlasıyla nasibini alacaktır. Ey patronlar! Ekibinizi dün olduğu gibi bugünde baskılayarak çalıştırmaya devam edin; yeni nesil bunun karşılığını fazlasıyla size hizmet olarak geri ödeyecektir.

2- Kazandığınız parayı riski daha düşük olan sektörlerden birine yatırın. Doğal olarak enerjinizin belli bir kısmını yatırım yaptığınız işe verecek ve asıl işinize olan ilgide bölünmüş olacaktır. Müşteri sadakati için enerjinizin bölünmesi oldukça akıllıca bir yoldur. Gerçi bilmediği konulara yatırım yapanlar için ‘çoğunluğu tepe taklak olur’ derler ama siz boş verin bunları, kötü örnek, örnek olmaz.

3- Çalışanlarınıza niteliğine göre değil, piyasanın verdiği maaş neyse onu verin. Onlarda verdiğiniz bu değerden çok etkilenip size olan aidiyetleri artmakla kalmayacak,  müşteriye sundukları kaliteli hizmete aynen devam edeceklerdir.

4- Dünya ekonomisine son yirmi yıldır bir haller olmaya başladı. Filozoflarının dediği kadarıyla dünya ekonomisinin üçte biri son beş yılda üretilen ürünlerden gelmektedir. Önümüzdeki beş yılda ise üçte ikisinin son beş yılda üretilen ürünlerden geleceği tahmin edilmektedir. Yani anlayacağınız, yenilikçi olmak, işin olmazsa olmazı.

Yenilikçi olmak için önce yenilikçi bir kültür ortamı ve bunu destekleyen yatırımlara ihtiyaç vardır. Ama bütün bunlara rağmen siz siz olun yenilikçilik gibi riskli konulara pek girmeyin; çünkü yenilikçilik eşittir, risk demektir. Bu belirsizlik döneminde ne olur ne olmaz.

5- İmaj oldukça önemli. Hatta biraz da gösterişe kaçan türünden olursa daha iyi olur.
Size yakışan, imaj için bol keseden harcamaktır. 
Gerçi ülke olarak gösterişe harcadığımız paranın haddi hesabı yok. Gösteriş diye diye, batıyoruz, boğuluyoruz, haberimiz yok.  Ama siz bunlara pek takılmayın. Önemli olan gösterişte en iyisi olmak, gerisi hikâye.

6- Ülkemizde ar-ge’si olan firmaların toplam sayı içindeki payı çok düşük. İleri ülkelere baktığımızda ise mesela Kanada’da ki firmaların yarıya yakınında ar-ge var. Diğer ileri ülkelerde de oranlar aşağı yukarı benzer sayılır. Dolayısıyla bu ülkelerin neden ileri anlamak için çok ta âlim olmaya gerek yok. 
Ama bir filozofun değişiyle inovasyon aynı zamanda kan ve gözyaşı demektir. Ar-ge ve inovasyon, azımsanmayacak miktarda hem insan ve hem de teknoloji yatırımı gerektirebilir. 

Bunlara para yatırmak yerine daha riski düşük alanlar var; inşaat gibi. Siz de bakın çevrenize araştırın; mutlaka bir yerlerde inşaat yapacak alan bulursunuz.

7- Çalışanların çok mutlu olmadığı, yöneticilerin ise mutsuz ruhları çalıştırırken yıldıkları bir iş dünyasından bahsediyoruz. 
Ama bunlar modern safsatalar; siz bildiğiniz yoldan şaşmayın. 
Bakmayın siz hızlı büyüyen firmaların çalışanlarına verdiği değeri arttırıyor olmalarına. Çalışanlara ne kadar değer verirseniz o kadar başınıza çıkarlar.

8- Sermayenin üstünlüğüne dayalı dönem kapandı; dönem artık beşeri sermayenin üstünlüğü dönemi. Dolayısıyla paranıza fazla güvenmeyin. 
Sofistike zekâların firmaları zirveye taşıdığı çağın içinde bulunuyoruz. 
Bilgiye ve akla kim yatırım yaparsa o öne geçecek. 
Başka açıdan ise çok bilen insanları yönetmek de o derece zorlaştı.  Bu konuda daha çok ekmek yememiz gerektiği kesin. Bilinen şu ki büyümenin tek yolu zekâya yatırım yapmaktan geçiyor.

9- Patronların tamamen para kazanmaya odaklanmış olduklarından dolayıdır ki çeyrek asrı geçen firma sayımız dünya ortalamalarının oldukça altında.
Kalitesinden ödün vermeyen ve şirket anayasası olan firma sayısını bir türlü arttıramıyoruz maalesef. 
Firmalar olarak günü kurtarmaya devam edelim. Çeyrek asırlık, yarım asırlık projeksiyon üretmek kim, biz kim. 

10- Patronlar dünyasında da baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Dünün patronlarının becerileri çöp olmaya başladı. Değişimi yönetmek ve kaosa uyum sağlamak hiç olmadığı kadar zorlaştı. Bu gidişle birkaç yıla kalmaz çok sayıda firmanın CEO’su yer değiştirmek zorunda kalır.
Bütün bunlara rağmen yapmanız gereken, babadan kalma usullerden sapmamaktır. Otuz- kırk sene önceki kalıpları sıkı sıkıya korumaya çalışın.   

11- Hayal gücünde temel bir değişimi yaşıyoruz, artık vurgu ‘senkronize dengesizlik’ üzerine kurulu. Süreçler mantıksal oluşum yerine, şansa ve rastgele güçlerin bir araya gelmesiyle oluşturuluyor. Genel kural dengesizlik. Dil bilim bile senkronize denilen şeyi keşfetmiş durumda. Firmalar teker teker hayal departmanı kurmaya başlamışken, çalışanların daha rahat edeceği mimari tasarımlar geliştirilirken, yine birçok firma esnek zaman anlayışına geçmişken, bizim firmalarımız bundan daha haberinin bile olmaması, sadece firmaların değil ülkemizin kaybı.

Bu içeriği 7.673 kişi okudu.
Kategori: Girişimci Rehberi
Yazar Salih Keskin Hakkında

Salih Keskin, kreatif düşünce modellerinin üretimi ve inovasyon üzerine iş dünyasında, üniversitelerde ve sivil toplum örgütlerinde eğitimler vermekte, danışmanlık ve araştırmalar yapmaktadır. Halen İstanbul Kültür Üniversitesinde Öğretim Üyeliğine devam etmekte olan yazar aynı zamanda inovasyon konusunda kitaplar ve makaleler yazıyor. Yazar kaleme aldığı inovasyon odaklı yazılarıyla artık Girişim Haber okurlarının da ekranında.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor