İşletmelerin gelecek projeksiyonlarını oluştururken küresel değişimlerin iyi takip etmeleri önemli bir yer tutarken yerel dinamikleri de gözden kaçırmamaları oldukça önemli gözükmektedir. Rekabet küreselleştikçe firmalar için çıkış yolu olanaksızı düşünmekten geçiyor. Detaylar Haberimizde
Elinize bir kazma alın ve geleceği kazmaya başlayın. Bakalım geleceğin karakterine hangi derinlikte ulaşacaksınız. Eğer insanlık tarihinin son üç bin yılını bir saat kadranına yerleştirseydik; ve her bir dakika elli yılı temsil etseydi;
- Önce mors alfabesi ve içten yanmalı motor,
- Önce telefon,
- 5 dk. Önce jet motoru ve TV,
- Önce roket gücü, Fax,
- 50 sn. Önce uzay yolculuğu,
- 30 sn. Önce uzay mekiği,
- 25 sn. Önce internet,
- 20 sn. Önce cep telefonu ve sosyal medyanın tarihe dâhil edildiğini görmüş olurduk.
Bu tabloya göre insanlık tarihinde son elli yıl, değişim hızının diğer bütün elli yıllık dilimlere göre astronomik hıza çıktığı; ve tıpkı kontrolden çıkan bir arabanın rampa aşağıya doğru son sürat inmesi misaline benzetebiliriz. Yine bu tabloya göre her sektör tutulamaz bir değişim hızıyla karşı karşıya. Peki, bu yeni durum karşısında firmanızın bir değişim stratejisi var mı? Ve stratejiyi oluştururken hangi faktörleri baz almak durumundayız?
Değişimin kontrolsüz oluşu dolaylı olarak çevremizdeki dünyayı hissediş biçimimizde ve yaşantımızda da farkındalıklar oluşturdu. Bir başka adlandırmayla “yüksek geçicilik çağını” yaşıyoruz. “Çalışma anlayışları” ve “günlük yaşam” keskin form değişikliklerine uğruyor. Yeni teknolojiler ev, iş ve eğlence arasındaki sınırları muğlâklaştırıyor. Mesela, 1950 yılında insanlar günde 10 km mesafe kat ederken, 2000 yılında bu 60 kilometreye çıktı ve 2020 yılında ise 120 kilometreye çıkacak.
Geleceği anlamak için bugünkü kriterler yeterli değil. Geleceğe tek bir açıdan bakmaktan ziyade, birçok açıdan bakmak “maharet” gerektirmektedir. “Maharet” ise, her sistemde ön kabule değer görülen savların seçilerek, bunlardan yeni öğretiler geliştirilmesini içerir. Geleceği anlamak, değişik alanlarda bilgi sahibi olma, olanaksızı düşünebilme ve seçmeci bir düşünce yapısının özelliğidir. Olanaksızı düşünme, düzeysiz ve belirsiz düşünebilme değildir. Çizgi dışı düşünme veya bilinenlerin ötesinde düşünebilmedir.
Bu bağlamda işletmelerin gelecek projeksiyonlarını oluştururken küresel değişimlerin iyi takip etmeleri önemli bir yer tutarken yerel dinamikleri de gözden kaçırmamaları oldukça önemli gözükmektedir. Rekabet küreselleştikçe firmalar için sıra dışı ve diğerlerine benzemeyen yeni yaklaşımlar geliştirme, “yaratıcılık” konusunu gündeme getirmiştir.
Firmalar artık bir nevi geleceği okumak ve görünenin arkasında ne olduğuna odaklanmaları gerekir. Olayların arkasının görülmesi, farklı bir görüşü ve yetkinliği gerektirir. Bu iş için firmalar azımsanmayacak ölçüde “beyin” yatırımlarına başlamışlardır. Büyüyen firmalarda yaratıcıların ihtimamla korunduğunu ve üzerlerine titrendiğini biliyoruz. Yaratıcı ekip dışındakiler günün kurtarılmasını sağlarken, yaratıcı ekip ise firmanın yarın’ı için “ekstrem konular” üzerinde gezinmektedirler.
Yaratıcı ekip olmak metaforik yaklaşımları gözetmeyi, sınırsız merak sahibi olmayı, ekip ruhunun üstünlüğünden yararlanmayı, müşterinin firmayı yönlendirmesinin ötesine geçebilmeyi, sürekli değişen koşulları doğru okumayı, yenilikçi öğrenme yeteneğini geliştirmeyi, zıt düşünmeyi ve kritize edebilme açılarını değerlendirmeyi gerektirir.
Yaratıcı ekibin varlığının firmaya çok farklı faydaları vardır ve yaratıcı ekibin işletme ve organizasyonlara çeşitli düzeylerde ki yararlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Gelecek için kollektif düşünmeyi geliştirir,
- Gelecek üzerine üretilen senaryolar mevcut olumsuzlukları kırılmasını sağlar,
- Sürekli yeni şeylere odaklanmaları var olanı da iyileştirmeye yöneltir,
- Firmayı değişim ve yenilik iklimine sokar,
- Firmada yaratıcı düşünme ve davranma becerisini geliştirir,
- Yenilikçi standart ve değerlerin oluşmasına olanak verir,
- Hayalperestliğe ivme kazandırır,
- Farklı sonuçlar üretmeyi kolaylaştırır,
- Firmanın daha etkin karar almasına olanak sağlar,
- Spontanlığı ve yaratıcılığı kişiliği geliştirir,
- Sürekli başarıya odaklaşmayı kolaylaştırır,
- Tutarlılığı sağlar ve detaylara dikkat çeker.
Sonuç olarak firmalara vermek istediğimiz mesaj; firmanızın geleceği için sadece “geleceğe odaklanan” birilerini istihdam etmek ve buna da para harcamak mecburiyetindesiniz. Çünkü günü kurtarmaya odaklanmış bir ekibin geleceğe yönelik kurgular geliştirmesine imkân yok..