Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine verilen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”; Sakıp Sabancı Ailesi, Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör A. Nihat Berker’in ev sahipliğinde, 10 Nisan 2015, Sabancı Center’da gerçekleşen törenle sahiplerini buldu. Detaylar haberimizde..
Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine verilen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”, Sakıp Sabancı Ailesi, Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör A. Nihat Berker’in ev sahipliğinde, 10 Nisan 2015 Cuma akşamı, Sabancı Center’da gerçekleşen törenle sahiplerini buldu.
Bu yılki konusu “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği” olarak belirlendi. Bu konunun belirlenmesinde, Türkiye’nin; ekonomik, siyasi ve toplumsal hayatta cinsiyet eşitsizliğini azaltmaya yönelik önemli çabalara ve ilerlemelere rağmen, birçok standart açısından bu hedeflerinin gerisinde kalması etkili oldu.
Jüri Özel Ödülü’ne University of Utrecht’ten Emeritus Profesör Martin Van Bruinessen layık görüldü. Profesör Martin Van Bruinessen, 1970’li yıllardan bu yana Ortadoğu ve Türkiye üzerine çalışmaya başladı. Antropolojik saha araştırmasına dayanan “Ağa, Şeyh ve Devlet” (Agha, Shaikh and State) adlı kitabı daha o zamanlar adı bile olmayan Kürt çalışmalarında çığır açıcı bir kitap oldu. Martin van Bruinessen’in halen devam eden araştırmaları Kürtlerden Alevilere, İslamdan heterodoksiye, Evliya Çelebi’den Osmanlı tarihine, Ortadoğu’dan Avrupa’ya ve Endonezya’ya büyük bir çeşitlilik gösteriyor. Son yıllarda özellikle ulus aşırı alanda din ve İslam konusuna eğiliyor. Martin van Bruinessen; antropoloji bilimini tam da çeşitlilik içerisinde birlikte yaşamak, diyalog ve işbirliğine olan inancı bağlamında kullanmış ve yaşamını buna adamış başarılı bir araştırmacı olması nedeniyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
Eşit ağırlıklı verilen üç “Makale Ödülü”nü ise;
- “Hoşgörünün Ötesi: Antakya Medeniyetler Korosu Örneğinde Dini Farkların Temsili” başlıklı makalesiyle University of Waterloo’dan Mahiye Seçil Dağtaş,
- “Savaş Gölgesinde Karşılaşmalar: Türkiye'nin Kürt Bölgesi” başlıklı makalesiyle University of Michigan’dan Haydar Darıcı
- “Arşiv Olarak Harabe: Anadolu’da Toprak ve Bellek” başlıklı makalesiyle University of California, Los Angeles’tan (UCLA) Anoush Tamar Suni layık görüldü.
Profesör Martin Van Bruinessen ödülünü Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’dan aldı. Makale ödülleri sahipleri ise ödüllerini merhum Sakıp Sabancı’nın kızı Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Sevil Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker’den aldılar.
Ödül Güncel Bir Konuyu Akademik Platforma Taşıyarak, Bu Konuda Çalışan Akademisyenleri, Özellikle de Genç Sosyal Bilimcileri Destekliyor
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Sabancı Üniversitesi tarafından merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine “Türk ve İslam Sanatı, Türkiye’nin tarihi, ekonomisi, sosyolojisi” konularında ihdas edilmiş, 10 yıldır düzenlenen bir ödül programı. Sabancı Üniversitesi bünyesinde, Sanat Sosyal Bilimler Fakültesi ve İstanbul Politikalar Merkezi liderliğinde yürütülüyor. Yarışmaya başvuran makalelerin değerlendirmesi bağımsız ve uluslararası bir jüri tarafından yapılıyor. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında son 10 yılda Türkiye’nin ekonomisinden dış politikasına, tarihinden toplumsal dinamiklerine kadar çeşitli konularda çalışmalar ödüllendirildi.
Mütevelli Heyeti ve Sakıp Sabancı Ailesi kararı ile 2015 yılından itibaren “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri” Anma Töreni kapsamında gerçekleştirilecek ödül kapsamında geçtiğimiz yıllarda, “Demokraside Denge ve Denetleme: Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye”, “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” gibi ülke gündeminin öncelikli konuları ele alındı. Ödülün 2015 konusu “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği” olarak belirlendi.
Ödülün 2016 yılı araştırma konusu ise “Türkiye’de Yeni Merkezler: Kentlerde Ekonomi, Eğitim, Sanat ve Barış” olarak açıklandı. Her yıl olduğu gibi, 2016 yılında da Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri güncel bir konuyu akademik platforma taşıyarak, bu konuda çalışan akademisyenleri, özellikle de genç sosyal bilimcileri desteklemek amaçlanıyor.
“Daima İleriye Gitmek İsteyen Toplumların Tek Pusulası Eğitim Olmalıdır. Bizlere Düşen ise Etkin Platformlar Oluşturmaktır”
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptığı açış konuşmasında bu yıldan itibaren, Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’ni, Sakıp Sabancı’nın anıldığı özel bir geceyle birleştirerek daha da anlamlandırmak istediklerini belirtti.
Güler Sabancı; “Sakıp Sabancı denildiğinde onu tanıyan, tanımayan herkesin ilk aklına gelenler hemen hemen aynıdır… Onun inanılmaz yüksek pozitif enerjisi, cana yakınlığı, samimi duruşu, çalışkanlığı, ince zekası ve daima gülen gözleri… Tüm bunların yanında bence onu herkesten ayıran en büyük özelliği, bir iş adamı olarak tüm Türk halkı tarafından bu kadar çok sevilmeyi başarmış olmasıydı” dedi.
Güler Sabancı, Sakıp Sabancı’nın aynı zamanda eğitime, bilime, bilim insanlarına ve yeniliğe çok değer verdiğinin altını çizerek, yeniliklerin sıkı bir takipçisi olduğunu ifade etti. Güler Sabancı; “Hem düşünsel anlamda, hem de faaliyet anlamında zamanının bir adım ötesinde yürümek isterdi. Bu nedenle gençleri dinler, onların düşüncelerini dikkate alırdı. Her fırsatta gençlerin önünün açılması gerektiğini hatırlatır, onlara duyduğu güveni dile getirirdi. İşte bu nedenlerle en büyük hayali, bir üniversite açmaktı. Ne mutlu ona ki, bu hayalinin gerçekleştiğini gördü. Bugün Sabancı Üniversitesi, Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında. Fark yaratan eğitim modeliyle öncü bir kurum olan üniversitemizde binlerce gencimiz, Dünya kalitesinde eğitim alıyor” dedi.
Bu yılki ödül konusunun “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği” olduğuna vurgu yapan Güler Sabancı; “Hepinizin bildiği gibi, farklılıkların demokratik bir şekilde bir arada var olmasını sağlamak adına atılması gereken adımlar, Türkiye’nin en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Yapılan tüm çalışmalarda sunulan analizler ve çözüm önerilerinin, diyalog ve iş birliğinden beslenen bir iklim oluşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Güler Sabancı sözlerine; “Daima ileriye gitmek isteyen toplumların tek pusulası eğitim olmalıdır. Bizlere düşen ise etkin platformlar oluşturmaktır” diyerek son verdi.
Türkiye Toplumuna ve Genç Araştırmacılara Parlak Bir Gelecek Dilerim
Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Profesör Martin Van Bruinessen; “Eğer benim yazılarım gerçekten Türkiye’de birlikte yaşamak, işbirliği ve etnik gruplar arasında diyaloga bir katkı yaptıysa çok onur duyarım” dedi.
Bruinessen, akademisyenlerin çalışmalarının topluma etkisinin kısıtlı kalabileceğini söyledi. Sakıp Sabancı gibi iş dünyasından önemli isimlerin Türkiye’de çeşitlilik içerisinde birlikte yaşamak, diyalog ve işbirliğine etkisinin değerli olacağını ifade etti.
Profesör Martin Van Bruinessen sözlerine; “Şimdiki Türkiye’de genç nesil araştırmacıların sayısı artıyor. Bu neslin araştırmaları Türkiye için umut vadediyor. Ben Türkiye’ye iyimser bakıyorum. Türkiye toplumuna ve genç araştırmacılara parlak bir gelecek dilerim” diyerek son verdi.
Haberimizi güncel bir konuyu akademik platforma taşıyarak, bu konuda çalışan akademisyenler, özellikle de genç sosyal bilimciler başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.