II. Istanbul Karbon Zirvesi Organizasyon Komitesi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Bal, dünyanın düşük karbon üreten bir ekonomik modele doğru hızla evrildiğini belirterek, sınırlı bir dünyada sınırsız tüketim kültürünün geri dönüşü olmayan etkiler bırakmakta olduğuna dikkati çekti. Detaylar haberimizde..
II. Istanbul Karbon Zirvesi Organizasyon Komitesi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Bal, dünyanın düşük karbon üreten bir ekonomik modele doğru hızla evrildiğini belirterek, sınırlı bir dünyada sınırsız tüketim kültürünün geri dönüşü olmayan etkiler bırakmakta olduğuna dikkati çekti.
II. İstanbul Karbon Zirvesi, Organizasyon Komitesi Üyesi, Beykent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Pınar Bal, mevcut üretim ve tüketim alışkanlıklarının dünyada yaşamın bu şekilde sürdürülebilmesini imkansız kılabileceğine dikkati çekerek, çözümün tüketiciler adına tüketmenin ve yaşam tarzlarının, şirketler adına ise üretmenin ve rekabetin kodlarını değiştirmekte olduğunu söyledi.
Bal, günümüzde iş dünyası ve şirketlerin karbon ayak izlerine dikkat etmek zorunda oldukları bir döneme girildiğini belirterek “Artık içtiği meşrubatın üretilirken ne kadar karbondioksit salımına neden olduğunu kontrol eden bilinçli tüketiciler var. Bu farkındalık düzeyi, sattığı ürünün üzerine o ürün üretilirken ne kadar karbondioksit salımına sebep olunduğunu ölçüp, müşterilerine bunun bilgisini sunan yeni bir anlayışı da beraberinde getirdi" dedi.
İstanbul’un ev sahipliğinde 2-3 Nisan 2015 tarihlerinde ikinci kez düzenlenen zirvenin, çevreye yönelik duyarlılık ve farkındalık açısından da büyük görevler üstlendiğini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Bal, şunları kaydetti:
“Sanayi devriminden bu yana tüm doğal kaynakları ve makineleri kullanarak üretim çarkını hareket ettiren, ‘ne yaparsan yap üret’ diyen bir yaklaşım söz konusuydu. Artık farklı bir devrim yaşanıyor. Bu dönemi, karbonu tutmaya yönelik bir ekonomik değişim süreci olarak görebiliriz. Tüm diğer ülkeler gibi Türkiye de bu sürecin bir parçası. Öncelikle gelecek nesillere kaynakları tükenmemiş, temiz ve sürdürülebilir bir dünya bırakma sorumluluğu, bununla birlikte AB üyelik süreci ve küresel hedefleri göz önüne alındığında Türkiye’nin bu gelişmelere ilgisiz kalması beklenemez. II. İstanbul Karbon Zirvesi, bu yöndeki gelişmelerin ve yeni trendlerin konuşulduğu ve geleceğe yönelik beklentilerin ortaya konulduğu bir toplantıya ev sahipliği yaptı.“
Pınar Bal ayrıca, dünya genelinde çok kirleten sektörlerde kota uygulamaları olduğunu ve global şirketlerin karbon salımlarını azaltma konusunda çok ciddi yatırımlar yaptığını vurgulayarak, Türkiye’deki firmaların da bu yıl sonunda imzalanması beklenen küresel anlaşma kapsamında karbon salımı gibi konularda önemli yükümlülükleri olabileceğini ve ülkenin tüm kesimleriyle bu yeni sürece güçlü bir şekilde hazırlanması gerektiğini söyledi.
Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.