Türkiye, İş Yapmanın ve Tahsilatın En Zor Olduğu 10'uncu Ülke!

Dünyanın lider alacak sigortası şirketi Euler Hermes, uluslararası borç tahsilatına ışık tutan Uluslararası Borç Tahsilatı: İyi, Kötü ve Çirkin” başlıklı özel raporunda Türkiye, iş yapma kolaylığı listesinde iş yapması en zor 10’uncu ülke konumunda yer alıyor. Detaylar haberimizde..

Dünyanın lider alacak sigortası şirketi Euler Hermes, uluslararası borç tahsilatına ışık tutan "Uluslararası Borç Tahsilatı: İyi, Kötü ve Çirkin” başlıklı özel raporunu yayınladı.

44 ülkenin analiz edildiği, Euler Hermes’in özel metodolojisi ile her ülkedeki tahsilat süreçlerinin zorluk seviyesinin ölçüldüğü raporda Türkiye, tahsilat zorluğunun en yüksek seviyede olduğu ülkeler listesinde 19’uncu sırada yer alıyor. Türkiye, iş yapma kolaylığı listesinde iş yapması en zor 10’uncu ülke olurken, iflas çözmenin ise en zor olduğu 4’üncü ülke konumunda yer alıyor.

Raporu değerlendiren Euler Hermes Grubu Baş Ekonomisti Ludovic Subran, tahsilatın ikna etmeye dayanan bir faaliyet olduğunu vurgulayarak, bununla kalmayıp pek çok başarılı müzakereyi de gerektirdiğini hatırlattı. Subran:

Ödeme uygulamalarından mahkemelere ve iflas süreçlerine kadar bir ülkenin çekiciliği hem itibarına, hem de dünyanın geri kalan kısmına birlikte kolay çalışılabilecek bir ülke olarak görülmesine bağlı. Tabii ki, talep ve alıcılar mevcut olduğu sürece şirketler, ülke itibarından bağımsız olarak harekete geçiyorlar. Ancak aldığınız riskler, özellikle alacaklarınızı nasıl tahsil edeceğiniz konusunda belirsizliklerin olması, pek çok CEO ve hissedarın canını sıkabilir. Bununla birlikte iyi haberler de var: Tüm ülkeler, kurumsal adaleti sağlamak ve uluslararası şirketlerin yerel ortamda adil muamele görebilmeleri için çaba sarf ediyorlar. İdeal olarak, özellikle uzmanların her zaman biraz alın teri dökmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye, İflas Çözmenin En Zor Olduğu Ülkeler Arasında

Bir şirketle iş yapmadan önce kredi durumunu, kredibilitesini ve finansal sağlığını ölçmek, tahsilat sürecinde sorunla karşılaşmamak açısından büyük önem taşıyor. Ancak bu verilere ulaşma süreci de zor olabiliyor. Örneğin, Rusya, Suudi Arabistan, Meksika ve İtalya gibi ülkelerde işler kötüye gittiğinde şirketler ortadan kaybolabiliyor. Türkiye ve Polonya gibi ülkelerde ise şirketler ilgili düzenlemeleri kolaylıkla görmezden gelebiliyor.

Euler Hermes’in de göz önünde bulundurduğu Dünya Bankası verilerine göre; Türkiye’nin 10’uncu sırada yer aldığı “İş yapma kolaylığı” listesinde iş yapmanın en zor olduğu ülkelerin başında Hindistan, Arjantin, Brezilya, Endonezya ve Çin geliyor. Türkiye’nin iflas çözmenin en zor olduğu 4’üncü ülke konumunda bulunduğu “İflas çözme kolaylığı” listesinde ise başı çeken ülkeler; Suudi Arabistan, Hindistan ve Fas.

İflas Söz Konusu Olduğunda Tahsilat Neredeyse İmkânsız

İflas etmiş borçlular söz konusu olduğunda mahkeme başvurusu yöntemi tercih ediliyor ancak banka hesabı boş olan borçlulardan alacakların tahsil edilmesi imkansızı başarmayı gerektiriyor. Son on yılda mahkemeye gidilmesine alternatif olarak daha verimli olacağı düşünülen yöntemler geliştirildi. Bunlar arasında iflas eden şirketin varlıklarının sınırlı olsa da nakit elde etmek üzere satılması yer alıyor ancak Suudi Arabistan, Hong Kong, Malezya, Çin, Rusya, Macaristan, Polonya, Arjantin ve Şili gibi ülkelerde bu yöntem uygulanmıyor. Sonuç olarak, iflas eden şirketler söz konusu olduğunda alacaklarını güvence altına almayan şirketlerin borçlarını tahsil etme oranının yüzde 5 ve 10 arasında olduğu görülüyor.

Dünya Bankası verilerine göre; prosedür maliyeti en düşük olan ilk 10 ülke; Norveç, Singapur, Japonya, Belçika, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, Yeni Zelanda, Kore ve İsviçre. Diğer yandan, maliyeti en yüksek olan ilk 10 ülke ise Tayland, İsrail, Suudi Arabistan, İtalya, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Slovakya, Fas ve Meksika.

Ülkemiz ekonomisinin, güçlü markalar ve isabetli girişimler çıkarmamızın önündeki en büyük engellerden birisi iş dünyamızdaki iş ahlakı bozukluğudur. Hem kamu hemde sivil toplum örgütlerimiz acil ve kapsamlı çalışmalar yapmalıdır. Çünkü ancak iş ahlakındaki bu çözümleyi ülke olarak tersine döndürebildiğimizde; hedeflenilen ekonomik vizyona ve toplumsal refaha hep beraber erişebileceğiz. Çünkü işte o zaman girişimcilerimiz ve tüm yatırımcılar ülkemize değer katmak için çok daha fazla cesaretlenecek. 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yazar Hanife Merve Özcan Hakkında

İnönü Üniversitesi “Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi” Lisansı 2011 mezunu yazar, Anadolu Üniversitesi “Marka İletişimi” bölümüne devam etmektedir. Bir kurs merkezinde “Bilgisayar Kullanımı” dersleri veren, dijital ajanslarda profesyonel olarak yaptığı Sosyal Medya Uzmanlığı işine Freelance olarak devam eden Yazar; Aralık 2014 - Mayıs 2015 aralığında Girişim Haber'de editörlük ve sosyal medya uzmanlığı yapmıştır.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor