Yapacağınız işlere başlamayı ya da başladığınızı bitirmeyi sürekli erteliyorsanız, siz de bir “erteleme hastası” olabilirsiniz. Teşhis ve çözüm yolları haberimizde..
"Ertelemek”.. Hemen hemen her gün etrafımızda gördüğümüz, rastgeldiğimiz bir şey olabilir. Hatta biraz ileri gidelim. Bu duyguyu bizzat şuan yaşıyor olabilirsiniz… Doğru zaman gelemediğinden, çıkacak iş yeterince mükemmel olmadığından, şartlar olgunlaşamadığından falan şikayet ediyor olabilirsiniz.
Yapacağınız işlere başlamayı ya da başladığınızı bitirmeyi sürekli erteliyorsanız, siz de bir “erteleme hastası” olabilirsiniz. Üstelik hem girişimci iseniz –ya da girişimci olmak istiyorsanız- hem de “erteleme hastalığına” yakalanmışsanız işler sizin daha da zor olabilir. Çünkü girişimciliğin temel noktası olan "icraat" yani "gerçekleştirme" noktasında ciddi sıkıntılarınız var demektir.
Neden Sürekli Erteliyoruz?
İşlerimizi, günlük planlarımızı, toplantılarımızı, iş görüşmelerimizi, hatta girişim hamlellerimizi erteliyor olmamızın temelinde çok derin nedenler yatıyor olabilir. Bu nedenlerden en çok görünenleri sizler için sıralamak istedik:
- Kararsızlık: Karar vermekte zorlanan kişiler, yapacaklarını ertelemeyi tercih ederler. Çünkü bir türlü nereden başlayıp, ne yapacaklarının muhakemesini yapamazlar. En iyisi hiçbir şey yapmamak düşüncesini benimser ve kendilerini beklemeye alırlar. Ve biz biliyoruz ki, bu düşünce bir girişimcinin sahip olması gereken son şeydir!
- Tükenmişlik: İş planı olmayan bir girişimci iseniz, önemsiz işleri çok mükemmel yapmaya çalışarak vakit kaybedersiniz. Bu da hem enerjinizi hem de vaktinizi alır. Bu nedenle mutlaka girişim planınız olmalı. "Profesyonel bir iş planı için, danışmanlık firmalarından destek almanız sizin gereksiz yere yorulmanızı önleyecektir." gibi bir yönelndirmeye de sakın kapılmayın. Unutmayın, bir girişimci kendi iş planını çıkaracak kadar fikrine hakim değilse girişim sürecinde çok ciddi sıkıntılar yaşayacaktır. Artık ertelemeden kendi iş planınızı hazırlayın!
- İsteksizlik: Bu duygu, gerçekte ne istediğini bilmeyen girişimcilerde çok görülen bir histir. Önüne geçmek ise çok basit, “Ben kimim, beni ne mutlu ediyor?” sorusunu kendinizi sormalısınız.Kendi işinizin patronu olmak istemeniz çok önemli, ancak "Ben insanlara hangi alanda fayda sağlamak istiyorum?” sorusunun cevabını bulmadan girişimcilik yoluna çıkamamalısınız.
- Engellenmişlik hissi: Bu duygunun temelini kendi önyargılarımız oluşturur. Aslına bakarsanız hayatta gerçekten yapmak istediğiniz bir şey varsa, önünüzde kimse duramaz. Eğer yolunuzu kapatmışlarsa başka bir yol açın! Gerçekten girişimci iseniz uçarak, yüzerek ya da yürüyerek hedefinize giderseniz.
Günümüz insanının üretim kapasitesini düşüren bu sorunla baş etmek için basit birkaç ipucu var:
Sadece Başlayın
Bir projenin en çok oyalayan bölümü “başlama” evresidir. Gerekli evrak, planlanmış detaylar, ihtiyaç duyulan kaynaklar… Bir işe girişirken hazırlıklı olmanın büyük bir avantaj kazandıracağını kabul ediyoruz ama başlamanın bitirmenin yarısı olduğunu da unutmayın. Mükemmel bir başlangıç peşinde koşarken başlamayı ıskalamayın.
Düşüncelerinizi Yönlendirin
Proje süresince düşüncelerinizi “mükemmel” kavramından çok, “tamamlamak” hedefine yoğunlaştırın. Projenize dair iki kurgu oluşturun:
- İlki beklentileri karşılayacak ama sizin için “mükemmel” olmayan bir işi teslim ettiğiniz senaryo;
- İkincisi ise bitmemiş bir proje ile teslim tarihini göğüslediğiniz bir senaryo. İki kötü olasılıktan hangisi kötünün iyisi?
Bitiş Noktasını Öne Çekin
Kendinize uydurulmuş bitiş zamanları bulun. Örneğin, 1000 kelime yazınca ya da 3 saat sonra. Erteleme sorunu yaşayan insanlar genelde “ne zaman” ve “nasıl” bu iş biter sorusunu kafalarında canlandıramadıkları için “bitirmeden rafa kaldırma” seçeneğine yöneliyor. Bu uydurulmuş değerlendirme durakları o ana kadar yaptığınız işin neye benzediğini gösterecek ve devam etmenizi sağlayacak.
Bunların yanı sıra, girişimcilerin ataleti ve erteleme hastalığını düşünce yapılarından tamamen çıkarmaları gerekiyor. Girişimci kişi, iş başındayken, "ateş hattında düşman gözetleyen bir asker gibi uyanık olmalı”. Yani girişimcinin tüm algıları açık olmalı.
Sevgili girişimciler, hayaliniz, projeniz ne olursa olsun vazgeçmeyin. Sizler bugün ya da yarın dünya için bir şeyler üreten ve insanların hayatlarına dokunan kişiler olacaksınız. Ama şimdi yapmanız gerekeni ertelerseniz, bir gün sizin yapmanız gerekeni bir başkası yaptığında sadece izlemek zorunda kalmaz mısınız ? Üşenmeyin, ertelemeyin, vazgeçmeyin!
Kendini Geliştir kaynaklı bu yeni derleme içerik haberimizi, tüm girişimci ve girişimci olmak isteyen okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.