Uluslararası Genç Girişimcilik Kongresi Yoğun Bir Katılım İle Başladı!

MÜSİAD Gençlik Kurulu tarafından geleneksel hale getirilen, bu yıl 50 farklı ülkeden 1.500 işadamının katılımı ile Haliç Kongre Merkezinde “İş Dünyasında Rızk ve Risk İkilemi” teması ile gerçekleştirilen Uluslararası Genç İşadamları Kongresi geniş bir katılım ile başladı. Detaylar haberimizde..

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu tarafından 2008 yılında başlatılıp geleneksel hale getirilen, bu yıl 50 farklı ülkeden 1.500 işadamının katılımı ile Haliç Kongre Merkezinde “İş Dünyasında Rızk ve Risk İkilemi” teması ile gerçekleştirilen Uluslararası Genç İşadamları Kongresi geniş bir katılım ile başladı.

6-7 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen kongrenin açılış konuşmalarını MÜSİAD Gençlik Kurulu Başkanı Faruk Akbal, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, İslam Kalkınma Bankası CEO’su Khaled Al- Aboodi, İstanul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Murat Kalsın, T.C AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, T.C Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan gerçekleştirdiler.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak, "Bizim coğrafyamızın geleceğe taşıyacağı ana kaynağı, yeraltı zenginliklerimiz değildir. Bilakis, yer üstü zenginliğimiz olan insan kaynağımız, gençliğimizdir. Gücümüz de buradadır, yatırım alanımız da buradadır" dedi.

Olpak, MÜSİAD Gençlik Kurulu tarafından düzenlenen "İş dünyasında Rızk ve Risk ikilemi"  konulu "4. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi"nde yapıtğı konuşmada, kongrenin her dönem daha güçlü ve verimli hale geldiğini belirterek, kongrenin bu yılki "rızk ve risk ikilemi" temasının, içinde bulunulan konjonktürü güzel bir şekilde açıkladığını anlattı.

Özellikle gelişmiş ülkelerin 2008 krizinde, risk ve rızk arasındaki ikilemi dengeleyemediğini dile getiren Olpak, aşırı risk iştahının, uluslararası finansal sistemin adeta küresel bir terör estirmesine, etkilerinin de hala devam etmesine neden olduğunu söyledi.

Küresel aktörlerin sürekli risk transfer etme eğiliminin, krizi mütemadiyen besleyen bir çarkın oluşmasını tetiklediğini ifade eden Olpak, finansal sistemin, rızkı sağlamak için değil, risk üstüne risk bindirecek bir sarmalın, türev varlıkların oluşması üzerine kurgulanınca, riski doğru yönetemeyen bir sistem haline dönüştüğüne dikkati çekti.

Gelişmekte olan ülkelerin ise, özellikle krize kadar, küresel ticaretin genişlediği periyotta, rızıklarını arttırma yolunda ilerlediğini ifade eden Olpak, şöyle devam etti:

"Yüzyıllar boyunca sanayi üretimini Batı'nın elinde tuttuğu ve dolayısıyla, ne insan kaynağının gelişiminde, ne de sermaye birikiminde atılım imkanı bulamayan gelişmekte olan ülkeler, dünya ekonomisindeki paylarını biraz daha arttırdı. Kriz sonrasında dünya hangi istikamete gidecek? Gelecek 10 yıl gelişmiş ekonomiler büyümelerini sürdürülebilir kılabilecekler mi? Dünyanın yeni ekonomik ve siyasi güç haritası içinde nerede yer alacaklar? Bunları hep birlikte göreceğiz.

Daha da önemlisi, gelişmekte olan ülkeler, yeterince sanayileşemeden, Batı'dan gelen teknoloji-yoğun ürünlerin tüketim havuzları olmaya devam mı edecekler? Yoksa, beklenen sıçramayı yaparak kendi sanayilerini inşa etmiş, rızk esasının hakim olduğu, gelirin adil bölüşüldüğü toplumlar haline mi gelecekler?"
 
"Türkiye, bölgesinde kadim değerleriyle birlikte, hak ve özgürlüklerin bir arada korunduğu önemli bir model"
Gelişmekte olan ülkelerin bunu başarabilmeleri durumunda, ekonomik olduğu kadar, sosyal büyümelerini de sürdürülebilir temeller üzerine inşa edeceklerini aktaran Olpak, bu durumda uluslararası sistemin riskin paylaşılmasıyla oluşan rızkın, yine paylaşım esasına göre dağıldığı, istikrarlı büyüme ve serbest rekabete imkan veren, yeni bir perspektif kazanacağının altını çizdi.

Olpak, Türkiye olarak, son 10 yılda çok önemli ekonomik ve siyasi atılımlar gerçekleştirdiklerini ve gerçekleştirmeye devam ettiklerini ifade ederek, "Biliyoruz ki pozitif istikrar, gerçek demokrasi, adil bir hukuk devleti olmadan, refaha eremiyor, bunu sürdürülebilir hale getiremiyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin, bölgesinde kadim değerleriyle birlikte, hak ve özgürlüklerin bir arada korunduğu önemli bir modelolduğunu dile getiren Olpak, "Bu model, bazıları için bir tedirginlik vesilesi olabilir. Ancak, sıhhatli ilerlemenizi kaybetmediğiniz, zulme ve kibre geçit vermediğiniz sürece, yolunuzdan dönmeyeceksiniz. Biz, sadece kendi çıkarlarımızı değil, evrensel ilkeleri savunmaya devam ediyoruz. İnsan haklarını, demokrasiyi, adaleti, daima bunun için vurguluyoruz" şeklinde konuştu.

Sahip olduğumuz gençliği üzerine bina edeceğimiz ana taşıyıcı akslar eğitim ve yine eğitimdir

Olpak, gençlere ve insanlığa yapılacak yatırımın önemine dikkati çekerek şunları kaydetti: "Bizim coğrafyamızın geleceğe taşıyacağı ana kaynağı, yeraltı zenginliklerimiz değildir. Bilakis, yer üstü zenginliğimiz olan insan kaynağımız, gençliğimizdir. Gücümüz de buradadır, yatırım alanımız da buradadır. Sahip olduğumuz gençliği üzerine bina edeceğimiz ana taşıyıcı akslar ise, eğitim ve yine eğitimdir. Ana ocağında aldığımız eğitimden, son nefesimize kadar, kişisel gelişimimizi sağlayacak bir eğitimden bahsediyorum. Dünya ile entegre ama, bir o kadar da, bizi biz yapan değerleri yaşatan bir eğitim.

Batı literatüründe, kişisel gelişim, yaptığınız eylemlerle ölçülüyor. Ne kadar taşı üst üste koydunuz? Bununla ölçülüyor kişisel gelişiminiz. Ancak, biz, amel-niyet ilişkisini yok sayamayız. Bizim değerlerimiz, gençlerimizin yalnızca amelleri ve bu dünyada gerçekleştirdikleri başarılı girişimlerden ibaret değildir. Tüm bunların yanı sıra, erdemli iş insanı olma niyetleri de, bir o kadar önemlidir. Genç MÜSİAD'ın da en önemli farkı erdemli genç iş insanlarının ocağı olmasıdır."

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu Başkanı Faruk Akbal, Melek Yatırımcılık modeline alternatif olarak "Hami Yatırımcılık" modelini geliştirdiklerini belirterek, "Bu kavramı sil baştan değiştirmedik. İçine hem büyüyen, yeni dünyayı kattık, hem de iletişimi, bilimi ve teknolojiyi öz değerlerimizle harmanlayarak, kendi yatırım modelimizi geliştirdik" dedi.

Akbal, MÜSİAD Gençlik Kurulu tarafından düzenlenen "İş dünyasında Rızk ve Risk ikilemi"  konulu "4. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi"nin açılışında gerçekleştirdiği konuşmasında MÜSİAD için 'Rızk’' kavramının maddi kazançtan daha fazlasını ifade ettiğini ve 'Risk' kavramını da yüzeysel anlamıyla değil, toplumsal sorumluluk bilinciyle ele aldıklarını söyledi.

İki gün sürecek kongre boyunca girişimcinin almış olduğu riskin toplumsal rızka nasıl dönüştüğünün ve riskin hudutlarının ele alınacağını aktaran Akbal, “Evet hudutlarını çiziyoruz, çünkü  'Risk' , maddi zararları göze almaktan daha fazlasını ifade eden bir kavramdır.  Bize göre 'Risk' almak demek, kaybedilen bir sermaye, zarar eden bir şirket, değer kaybeden bir hisse sahibi olmak değil. Bize göre asıl risk, erdemini bilançolarda yitirmek, kazancının bereketini görememek ve kanaat gibi bir hazineyi idrak edememektir" ifadelerini kullandı.

Genç MÜSİAD olarak, girişimcilik ve girişimciliğe destek konusunda sürekli gayret gösterdiklerini anlatan Akbal, geçen yıl İstanbul'da kurulan Girişimcilik Merkezi'nde 30 girişimciye 1 yıl boyunca hem tam donanımlı ofis imkanları sağladıklarını, hem de eğitim ve mentorlük hizmetleri verdiklerini ifade etti.

Hami Yatırımcılık işin merkezine kazancı değil genç girişimciyi koyuyor

Girişimcilerin doğru desteklerle buluşması ve doğru şekilde motive edilmesinin çok önemli olduğunu dile getiren Akbal, "Çalışma hayatına, tek başına başarısızlığı tadarak başlayan bir gencin, girişimciliğe küsmesi de özel olarak ele alınması gereken önemli bir problemdir. Gençleri kıran kırana bir rekabete sürükleyen, hızlı zengin olmanın formülleriyle büyüleyen bir anlayış, girişimcilerimizi kapitalizmin ürkütücü dalgalarına terk etmektedir. Girişimcilerimizi bu yıkıcı dalgalardan koruyabilmek adına, Melek Yatırımcılık kavramını detaylı bir şekilde ele aldık" diye konuştu.

Melek yatırımcılığa alternatif olarak Hami Yatırımcılık modelini geliştirdiklerini dile getiren Akbal, "Melek yatırımcılık, bu toprakların iş yapma biçimine, sosyokültürel değerlerine, uygun hale getirilmeden uygulandığında işte az önce bahsettiğim sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu kavramı sil baştan değiştirmedik. İçine hem büyüyen, yeni dünyayı kattık, hem de iletişimi, bilimi ve teknolojiyi öz değerlerimizle harmanlayarak, kendi yatırım modelimizi geliştirdik. Ve bu modeli bugün ilk defa sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Modelimizin ismi “Hami Yatırımcılık" şeklinde konuştu.

Hami Yatırımcılık modelinde işin merkezine kazancı değil genç girişimciyi koyduklarını dile getiren Akbal, şunları kaydetti:

"Hami Yatırımcılık modelinde, hami yatırımcı yatıracağı sermayeye karşılık en fazla yüzde 40 hisse satın alabilecektir. Çünkü genç girişimcinin, işinin hep birincil sahibi olarak kalmasını önemsiyoruz. Hami Yatırımcılık, yatırımcının sadece nakdi sermaye koymasının yetmeyeceği bir anlayıştır. Yatırımcılarımız, 'Hami' isminin gereğini yerine getirerek gençlerimizin evvela önündeki sisi aralayacak ve onlara kimi zaman bir abi, kimi zaman bir öğretmen, kimi zaman da bir ortak olarak yaklaşacak ve gelişimlerine adım adım değer katacaklardır.

Hami Yatırımcılık kültürünü gençlerle hızlıca buluşturmak için '100 Fikir 100 Şirket, 10 Milyon Destek' projesini 2 ay önce başlattık ve bugün 500 nitelikli proje başvurusu ile karşınızdayız. Ümidimiz bu başvuruların Türkiye ve Dünyada ses getirecek projeler olmasıdır."

İslami finansman yatırım araçlarının önemi her gün artıyor

İslam Kalkınma Bankası Üst Yöneticisi (CEO) Khaled Al-Aboodi ise, MÜSİAD Gençlik Kurulu tarafından 2008 yılında başlatılıp geleneksel hale getirilen, bu yıl iki gün içerisinde 50 farklı ülkeden 5 bin genç işadamının bir araya geleceği "İş Dünyasında Rızk ve Risk İkilemi" temalı Uluslararası Genç İşadamları Kongresi'nin İslam aleminin ekonomi vizyonuna büyük katkı sunacağını kaydetti.

Aboodi, dünyada yaşanan küresel krizlerin İslami finansman yatırım araçlarının öneminin her geçen gün artırdığını belirtti. Müslüman dünyasındaki özel sektörün kaynaklara erişim ve dünya genelindeki kazancın eşit dağılımı için kilit bir rolü olduğunu belirten Aboodi, kamu ve özel sektör paydaşlarının alternatif finansal yatırım araçlarına önem vermesi gerektiğini aktardı.

T.C AB Bakanı ve Başmüzakareci Egemen Bağış, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu tarafından düzenlenen "4. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi"nde yaptığı konuşmada, kongrenin Türkiye'nin gençliğine fırsat verildiğinde ne kadar güzel işler ortaya koyulduğunu gösterdiğini söyledi.

Başbakan'ın gönlünün MÜSİAD ile beraber olduğunu dile getiren Bağış konuşmasına şöyle devam etti:
"Çünkü MÜSİAD'ın kendisi, bir iddianın bir meydan okumanın neticesidir. O iddianın üzerine bir de genç MÜSİAD'ın dinamizmi eklenince, ortaya gerçekten çok farklı bir tablo çıkıyor. Bu da Mevlana'nın bize söylediği 'Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin' sözünün ne kadar geçerli olduğunu ortaya koyuyor.

İşte o iddianın, o meydan okumanın sonucu olarak bugün MÜSİAD, dünyanın dört bir yanından gelen konukları ağırladığı bu toplantıya ev sahipliği yaparken, aynı dönemlerde Türkiye'de yaşanan zulüm halkalarının bir tanesi olarak, hapsedildiği Pınarhisar'da Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak farklı bir mesajın verilmiyor olması da güzel günlere yürümenin netice verdiğini ortaya koyuyor."

Bakan Bağış, farklılıkların zenginlik olarak olarak görüldüğü bir Türkiye'de emin adımlarla ilerlendiğinin ve Türkiye'nin önünün çok açık olduğunun altını çizerek, dün 21 ilin belediye başkan adaylarının da Haliç Kongre Merkezi'nde ilan edildiğini hatırlattı.

Molotoflu gençler değil, MÜSİAD'lı gençler görmek istiyoruz

Egemen Bağış, İstanbul'un medeniyetlerin buluşma noktası  şehri olduğunu dile getirerek, "Birileri bizim küresel düşünmemizi istemiyorsa, üzgünüz küreyi de arzı da başka yere taşımaları gerekir. Çünkü bu dünya döndükçe, bu başlar bu omuzlarda kaldıkça, bu millet dünyaya damgasını vurmaya devam edecek" dedi.

Genç MÜSİAD'cılara olan güveninin altını çizen Bağış, MÜSİAD'ın kurulduğu ilk günden bu yana edindiği tecrübeler sayesinde farklı iddiaları hayata geçirmekte olduğunu söyledi. Bağış, Genç MÜSİAD'ın kuruluş tarihi ile AK Parti'nin kuruluş tarihinin aynı olmasını anlamlı bir tevafuk olarak nitelendirerek, "Biz molotoflu gençler değil, MÜSİAD'lı gençler görmek istiyoruz diyenleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu tarafından düzenlenen "4. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi"nde yaptığı konuşmada, MÜSİAD'ın hamurunda adeta tuzu olduğunu belirterek, hükümet olarak kadınlara karşı pozitif ayrımcılık yaptıklarını, bundan sonra toplantıyı "işadamları" yerine "iş insanları" adı altında yapılması gerektiğini kaydetti.

MÜSİAD'ın Ekonomi Bakanlığı'nın iş ortağı olduğunu ifade eden Çağlayan, şunları söyledi: "MÜSİAD'ın kuruluşundan, isminden rahatsızlık duyanlar vardı. MÜSİAD'ı Başbakanımızın da talimatlarıyla bakanlığımızın çözüm ortaklarından biri kabul ediyoruz. Ticaretin, rızkın önemini ve riskin ne olduğunu birçok katılımcımız bu toplantıda tecrübelerini paylaşacak. Peygamber Efendimizin dediği gibi 'Rızkın 10'da 9'u ticarettendir'. Ticaretin ahlaklı, hilesiz ticaretin nasıl yapıldığını Peygamber Efendimiz bizlere, bütün dünya toplumuna göstermiştir."

Risk olmadan, rızık olmayacağını, çalışmadan, alın teri dökmeden rızkın kazanılmayacağını aktaran Çağlayan, "AK Parti öncesi dönemlerde zengin olmanın yolunun devletin kasasına el atmaktan geçtiği, gençlerimizin 'Türkiye'de zengin olmak için devleti soymaktan, banka soymaktan geçer' anlayışı, AK Parti iktidarıyla birlikte helal çalışanın, alın teri dökenin ve işini en iyi yapanın başarılı olacağı bir dönemle karşı karşıyayız" diye konuştu.

4. Uluslararası Genç İşadamları Kongres'nin 2. ve son günü yarın. 2. gün programını buradan inceleyebilir, kaydınızı buradan yapabilirsiniz.

Haberimizi genç iş insanlarımız ve genç girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yazar İdris Cin Hakkında

Matematik Mühendisi olup, 2005 yılından beri bilişim sektöründe Yazılım Mühendisi olarak çalışmakta olan İdris Cin, 2006'dan beri girişim analizleri yazdığı kişisel blogunu Eylül 2010'da Girişim Haber olarak profesyonelleştirdi. Girişim Haber Yayın Yönetmenliğinin yanısıra özel sektörde Yazılım Proje Yöneticisi ünvanıyla profesyonel hayatına devam etmektedir.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor