Kalıpların İstediğini Değil, Canınızın İstediğini Yapın!

Girişimciler ve girişimci adayları; herkes sizi konuşuyor, herkes sizinle konuşuyor. Herkesi sevip sayın, herkesle görüşün, her fikri okuyun ama danışmanları, girişim gurularını ve yatırımcınızı çok fazla dinlemeyin. Bildiklerini abartmayın, gördüklerinize fazla takılmayın. Yaramaz çocuk olun, inatçı ve tuttuğunu koparan çocuklar gibi olun: hayallerinizin peşinden gidin. Bunu yaparken çalışkan, sistemli, organize de olun ama, sakın ama sakın iş hayatını tanımlayan kitapların, kurumsal öğretilerin hiç bir oyununa gelmeyin. İşte Devrim Demirel'in tavsiyeleri..

Siz değerli okurlarımızın istifadesi için pek çok rehber içerik yayınladık ve yayınlamaya da devam ediyoruz/edeceğiz. Lakin bu paylaşımlarımız her girişimci için ve her girişim (iş modeli) için geçerli olmayabilir. Hatta girişimcinin veya girişiminin yapısına bağlı olarak bu paylaştığımız makaleleri okumadan da başarılı olmak elbette mümkün. Çünkü girişimcilik bir düşünce sisteminden ziyade bir icraat sistemidir. Girişimcilik ekosistemimizin online bölgesinin başarılı ve tanınan isimlerinden Devrim Demirel blogunda paylaştığı yazısıyla bu konuya parmak basmış. İstifadenize sunuyoruz..

"Girişimciler ve girişimci adayları; herkes sizi konuşuyor, herkes sizinle konuşuyor. Herkesi sevip sayın, herkesle görüşün, her fikri okuyun ama danışmanları, girişim gurularını ve yatırımcınızı çok fazla dinlemeyin. Bildiklerini abartmayın, gördüklerinize fazla takılmayın.

Yaramaz çocuk olun, inatçı ve tuttuğunu koparan çocuklar gibi olun: hayallerinizin peşinden gidin. Bunu yaparken çalışkan, sistemli, organize de olun ama, sakın ama sakın iş hayatını tanımlayan kitapların, kurumsal öğretilerin hiç bir oyununa gelmeyin. Büyük şirketlerin merhemi olsa olsa kendi başlarına sürerler, o yüzden sizi satın almak için güzel işler başarmanızı bekliyorlar.

Girişimciyseniz, adam akıllı bir kurumsal yapı oluşturun ama sakın kurumsallaşmayın! Sizin işiniz onların göremeyecekleri alanda üretim yapmak, onların olamayacağı yerde olmak, onların hayalini kuramayacağı şirketleri kurmak!

İşinize aşık olduğunuz, tutkuyla üretim ve satış yaptığınız, önce yavaş adımlarla, sonra hızla büyüdüğünüz bir şirket hayal ediyorsanız zaten girişimci adayı oldunuz demektir. Hırs yerine çalışma sevgisi ve tutkuyu, tembellik yerine çalışmayı seçip üretim yapıyorsanız, işte girişimcisiniz. Bunu sürdürebiliyorsanız ve para kazanabiliyorsanız işte, ayakta duran bir şirket kurmuş oldunuz.

İşte tam o noktada, “kurumsallaşın” diyenlerle imtihanınız başlayacak. Sakın ha, kanmayın. Kurumsallaşmayın. Kurum olun.

Anayasasını kendi yazdığınız bir kurum olun. Bağımsız, özgür, liberal veya özerk – nasıl tanımlarsanız öyle – ama kendi şirketiniz, kendi kurallarınız. Devletin, yasaların tanımladığı kurallar dışındaki kuralları siz yazacaksınız. Siz sormadan gelip de şirketinize akıl fikir verenleri dinleyin ama dediklerini yapmayın. Canlarınızı sıkarlarsa dediklerinin tam tersini bile yapabilirsiniz.

Başkalarının yazılı kuralları, kurumsallaşma adına fotokopiyle çoğalttığı safsataları sakın sizin doğrunuz olmasın. İsterseniz deneyin, zaman kaybetmek ve sinirinizi bozmak dışında hiçbir etkisini görmeyeceksiniz. Siz girişimcisiniz, kuralları bozup yeniden yaza yaza şirketinizi yukarıya taşıyacaksınız. Kaybetmekten korkunuz olmayacak, genç ve enerjik bilgiyi sisteme katacaksınız.

Canınızın istediğini yapın – verginizi, sigortanızı düzgün ödedikçe, yasalara %100 uydukça, tek uymanız gereken kendi kurumunuzun sizin belirlediğiniz yasalarıdır. Şirketinizin yasalarını oluştururken deneyimleri önemseyin, hata yapmaktan çekinmeyin, kalbinizin sesini aklınızınkinden çok dinleyin.

Guruları, hocaları, yatırımcıları, benim gibi diğer girişimcileri falan fazla dinlemeyin. Başkasının deneyimi başkasının deneyimidir. Bizim bildiklerimizi tekrar edecekseniz çıtayı yükseltemeyeceksiniz.

Ama şu sözümü dinleyin: sakın kurumsallaşmayın! Ya batarsınız, ya da çok mutsuz olup verimsizlik ve mutsuzluk üretmeye başlar, şirketinizde inovasyon olmuyor diye gidip eğitimler almaya falan başlarsınız.

Canınızın istediğini yapın! Başkasının istediklerini yapan girişimci değildir."

Yazımızın girişi kısmında "Girişimcilik bir düşünce sisteminden ziyade bir icraat sistemidir" dedik. Çünkü girişimci icraatları sırasında bilmesi gereken tüm hususları zaten ve bizzat uygulamalı olarak öğrenmektedir. Lakin burada şu ayrıntı gözden kaçmamalı: her uygulamalı öğrenmenin maliyeti her girişimci için aynı değildir, bu maliyet ( zaman / enerji / para vb. ) girişimcinin (ve ekibinin) karakteristik özelliklerine göre ve girişimin ( iş modelinin ) özelliklerine göre değişecektir. Dolayısıyla  girişimcilik serüveninizde neleri okuyarak/dinleyerek, neleri ise bizzat uygularayak öğreneceğiniz sizin tercihinize kalıyor. Bizim Girişim Haber ekibi olarak görevimiz paylaşmaya değer içerikleri ilginize sunmak.

Devrim Demirel'in kendi blogunda kaleme aldığı paylaşımını tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yazar İdris Cin Hakkında

Matematik Mühendisi olup, 2005 yılından beri bilişim sektöründe Yazılım Mühendisi olarak çalışmakta olan İdris Cin, 2006'dan beri girişim analizleri yazdığı kişisel blogunu Eylül 2010'da Girişim Haber olarak profesyonelleştirdi. Girişim Haber Yayın Yönetmenliğinin yanısıra özel sektörde Yazılım Proje Yöneticisi ünvanıyla profesyonel hayatına devam etmektedir.

Yorumlar

veysel
veysel
teşekkür ederim sayın devrim demirel.
öncümüzsünüz emeklerinizden desteğinizden dolayı başarıyı yakaladığımda sizin engin deneyim ve tcrübelerinize ihtiyacım olacak.
iyiki varsınız.svgiler.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor