Susuz Bir Gezegenin Geleceği İçin Girişimci Çözümler

Teorik olarak dünyalıların su tüketiminin sürdürülebilir olması gerekiyor, oysa bazı vakalarda daha şimdiden çizgi aşılmış ve bu kaynaklar kurutulmuş durumda. Birleşmiş Milletler, 2050 yılına gelindiğinde Dünya nüfusunun yüzde 60'ından fazlasının içmek ve yemek yapmak için gerekli temiz suya erişemeyeceğini tahmin ediyor. Peki, susuzluğa çözüm için; sizin önerileriniz, fikirleriniz, girişimleriniz neler?

Teorik olarak dünyalıların su tüketiminin sürdürülebilir olması gerekiyor, oysa bazı vakalarda daha şimdiden çizgi aşılmış ve bu kaynaklar kurutulmuş durumda. Birleşmiş Milletler 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 60'ından fazlasının içmek ve yemek yapmak için gerekli temiz suya erişemeyeceğini tahmin ediyor.

Canınız istediği zaman bir bardak soğuk ve temiz suya erişmek için herhangi bir musluğun başına gitmeniz yeterli olduğu müddetçe; 21’inci yüzyılın en büyük iş fırsatlarından birinin ve ayrıca şirketlerin topluma olan borçlarını geri ödemenin en iyi fırsatlarından birinin de temiz içme suyu arzında yattığına inanmak çok güç olabilir.

Oysa geçtiğimiz son yüzyıl içinde global nüfus dörde katlanırken suya olan global talep ise altı katına çıkmış. Şayet bu trend devam edecek olursa bizim elimizdeki mevcut kaynaklar ve altyapı ile talebi karşılayacak kadar su arzını temin etmek imkansız bir hal alacak. Her ne kadar global su endüstrisi bir hayli çeşitlenmiş ve sermaye tahsisi bakımından petrol, benzin ve elektrik endüstrileriyle eşit seviyede olsa da, henüz yeterince özel sermaye çekememekte.

Bolluk Algılaması

Bugün müteşebbisler (girişimciler) ve iş dünyası liderleri için bu işe girmenin tam vakti. Zira bu meydan okumalara yönelik yaratıcı çözümler bulmak için sadece muhteşem politik liderlik ve inovasyoncu araştırmalar değil, aynı zamanda iş dünyasının kendi kendini dönüştürmesi de gerekiyor.

Bolluk algılaması sadece bir illüzyondan ibaret olarak görülüyor. Dünyadaki temiz suların çoğu bugün ya kutuplardaki buz tabakalarının altında donmuş, ya derinlerde toprağın altında sıkışmış, ya da göllerin altında erişilemez durumda. İnsanların içmelerine ve kullanmalarına uygun olan temiz su miktarı bunların içinde sadece % 1'dir. Bel bağlanan göller, nehirler, su havzaları ve yeraltı suları gibi su kaynaklarının çoğu yağmur ve kar yağışı ile yemleniyor.

Kuruyan Kaynaklar

Eğer kendi toplumunuzda ya da topluluğunuzda bir fark yaratmak peşinde koşan bir girişimciyseniz o zaman bu sizin için asla göz ardı edilemeyecek bir sektör. Ona bunca insan ihtiyaç duyarken ve her bölgede farklı farklı meydan okumalar söz konusuyken, bu alanda inovasyon yapmanın sınırsız imkanları olması gerekir. Yani suyun arzında, dağıtımında, geri kazanımında ve arıtılmasında yepyeni ve çok daha iyi araçlar gerekiyor. Suyun israf edilmemesiyle ilgili geniş alanlar yelpazesi;insanların sabah çaylarını nasıl demlediklerinden, şirketlerin ürünlerini nasıl imal ettiklerine kadar çok geniş.

Dev Yatırımlar

Bu piyasaya girecek girişimciler kendi stratejilerini planlarken uzun vadeli bir bakış açısı benimsemeliler. Çünkü yeni ve etkin su dağıtımı ürünlerine uzunca bir süre sonra talep geleceğinden kesinlikle emin olunabilir. Bu endüstrideki mevcut tahminlere göre, sektörde şu anda yılda 450 milyar dolar civarında bir gelir üretiliyor.

Virgin’de yapılan analizlere göre, Çin ve Hindistan gibi hızlı büyüyen ülkelerle birlikte dünya genelinde bu kaynağa yapılan harcamaların önümüzdeki 25 yıl boyunca sürekli artarak yılda 1 Trilyon Dolar'a ulaşması bekleniyor.

Su Filtresi

Mevcut meydan okumalardan biri de; bir şirketin suyu çok düşük veya sıfır maliyetle dağıtabilmesini sağlayacak yeni bir ödeme modeli bulmakta yatıyor. Neyse ki bu sektörde kamu-özel sektör ortaklıklarının çok uzun bir mazisi var. Kipkirli sudan bile içilebilir su haline getiren inovasyoncu bir su filtresi olan Lifestravv’un İsviçreli imalatçısı Vestergaard Frandsen (VF) tarafından geliştirilmiş modelde; Kenya hükümeti ile işbirliği yaparak çalışan VF bugün 4 milyon kişiye tüm ailelerinin kullanımına yetecek kadar su filtresini, sivrisinek cibinliklerini ve AIDS testlerini ücretsiz olarak sunmakta.

Bu şirket aynı zamanda yaklaşık üç yılda bir aşınan su filtrelerini de ücretsiz olarak yenisiyle değiştirmekte. Lifestraw kullanıcılan artık eskiden olduğu gibi sularını kaynatıp çevre kirliliğine ve atmosfere karbon salmına katkıda bulunmadıkları için VF, karbon kredileri alıyor ve sonra bunları çevre kirliliği yaratan şirketlere satarak para kazanıyor.

Deniz Suyu Arıtma

Virgin’de, Karayipler ve Amerika'nın her yerinde su tesisleri tasarlayan, inşa eden, kuran ve işleten bir deniz suyu arıtma şirketi olan Seven Seas Waterı destekleyen Yeşil Fon’u ile ayak baş parmağını suya batırdı. Buradaki hedef; düşük maliyetli, güvenilir ve sürekli bir su arzı sağlamak. Deniz suyunu arıtma işi su endüstrisindeki nişan alanlardan birisi olarak nitelendirilir, ancak tıpkı diğer pek çok alanda olduğu gibi inovasyon bakımından sınırsız fırsatlar sunar. Bu alanda kullanılan teknolojilerin çoğunun ya modası geçmiştir ya da verimsiz olarak değerlendirilmiştir. Yakın bir geçmişe kadar tuzlu sudan içilebilir su üretmek için gerekli sırf enerji maliyetleri bile bu işten kazanılan paranın üzerindeydi. Her ne kadar teknolojik ilerlemeler bugün bu durumu değiştirmiş olsa da, deniz suyu arıtma şirketleri halen daha ekonomik ve daha enerji tasarruflu süreçler geliştirmek için birbirleriyle kıyasıya bir rekabet içindeler.

İsraftan Kaçınmak

Bu türden etkinlik arayışları aslında her endüstriden bütün şirketler için çok önemli. Şirketler büyümeye ve gelişmeye devam etmek istiyorlarsa; bizim de kendi gezegenimizdeki kaynaklarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.

Bu işe başlamak için şirketlerde ki her bir sürece dikkatlice bakılmalı ve sorulmalı: Biz burada nasıl israftan kaçabilir, nasıl yeniden kullanabilir ve nasıl geri kazanabiliriz? Bu sayede sadece karbon ve su ayak izleri azalmakla kalmayacak, aynı zamanda paradan da tasarruf edilmiş olacak.

Bir yandan gezegenimiz korunurken diğer yandan da refah üretmenin yeni bir yolunu keşfetmenin bugün tam zamanı. Ekonomik büyüme demek; aynı zamanda herkese yetecek kadar temiz hava, temiz su ve gıda üretmek demek. Bu ölçekte bir değişim için bu işe herkesin dahil olması gerekiyor.

Peki, susuzluğa çözüm için; sizin önerileriniz, fikirleriniz, girişimleriniz neler?

Capital Dergisi kaynaklı alıntı haberimizi, duyarlı girişimcilerimiz, duyarlı okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Yazar İdris Cin Hakkında

Matematik Mühendisi olup, 2005 yılından beri bilişim sektöründe Yazılım Mühendisi olarak çalışmakta olan İdris Cin, 2006'dan beri girişim analizleri yazdığı kişisel blogunu Eylül 2010'da Girişim Haber olarak profesyonelleştirdi. Girişim Haber Yayın Yönetmenliğinin yanısıra özel sektörde Yazılım Proje Yöneticisi ünvanıyla profesyonel hayatına devam etmektedir.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor